LİNKED THE SWİMWEAR I GOT BELOW! LOVE YOU GUYS SO MUCH.- HTTPS://WWW.BLUEBODYBRAZİL.COM/COLLECTİONS/BATHİNG-SUİTS/PRODUCTS/BİA-BİANCA-SWİMWEAR CODE: TİANA15-...
CHILL VLOG DAY + TRYING ON NEW BIKINIS | TIANA MUSARRA izle ve daha fazlasını seyredin.
elbise giydirme, seksi elbise deneme, gece elbisesi, hot try on haul, seksi elbiseler
Moda, (Latince modo "hemen şimdi") özellikle giyim kuşam, ayak giyimi, aksesuar, makyaj, pirsing ya da mobilyada popüler stil ya da uygulama için kullanılan genel bir terimdir. Moda, toplumun belirli bir dönem içerisinde nesnelerin nasıl kullanıldığının yanı sıra, bu nesnelerin tüketim trendlerini de belirler.[1]
Daha düşük fiyatlarla ve küresel erişimle artan meta ve giyim üretimi nedeniyle, sürdürülebilirlik politikacılar, markalar ve tüketiciler arasında acil bir konu haline geldi.
Moda genellikle sürekli değişen bir algıdır ve her dönemin farklı bir modası vardır.[2] Örneğin, 2000'li yıllarda yaşayan birinin 1980'lerdeki kıyafetlere baktığında onları beğenmemesi ve onların gözüne eski gelmesi gibi. Bu modası geçmiş tabiri ile örneklendirilebilir. Moda bununla beraber, İtalyancada değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik olarak geçmektedir. Modanın bir diğer anlamı da, belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlüktür.[3]
Moda kavramları
Genel terimler
Dijital moda
Moda aksesuarı
Moda matrisi
Moda müzesi
Moda plakası
Moda turizmi
Defile
Moda haftası
Kıyafet kodu
Soyunma
Moda aktivizmi
Moda karşıtı
Sürdürülebilir moda
Yavaş moda
Moda devrimi
Çöp modası
Sıfır atık modası
Moda kurbanı
Damlama modası
Moda endüstrisi
Tasarımcı kıyafetleri
Haute Couture
Moda blogu
Moda başkenti
Moda tasarımı
Moda girişimcisi
Moda editörü
Moda tahmini
Moda illüstrasyonu
Moda etkileyicisi
Moda gazeteciliği
Moda yasası
Moda fotoğrafçılığı
Moda ticareti
Hızlı moda
Kırmızı halı modası
Alternatif moda
Rocker
Greaser
Glam
Grunge modası
Ağır metal modası
Punk modası
Skate punk
Rockabilly
Emo
Sokak modası
Gotik moda
Dazlak
Steampunk modası
Genderqueer modası
Lolita modası
Fetiş modası
Ülkelere göre
Amerikan modası
Filipinler modası
Türk modası
Fransız modası
Alman modası
İtalyan modası
İran modası
İsrail modası
Hint modası
Japon modası
Nijerya modası
Güney Kore modası
Sovyetler Birliği modası
Moda, (Latince modo "derhal şimdi") özellikle giyim kuşam, ayak giyimi, aksesuar, makyaj, pirsing veya mobilyada popüler yoldam ya da tatbik için kullanılan genel bir terimdir. Moda, toplumun muayyen bir devre içerisinde nesnelerin iyi mi kullanıldığının yanı sıra, bu nesnelerin tüketim trendlerini de belirler.[1]
Daha düşük fiyatlarla ve küresel erişimle artan meta ve giyim üretimi nedeniyle, sürdürülebilirlik politikacılar, markalar ve tüketiciler içinde acele bir konu halini aldı.
Moda genellikle devamlı değişen bir algıdır ve her dönemin değişik bir modası vardır.[2] Örneğin, 2000'li yıllarda yaşayan birinin 1980'lerdeki giysilere baktığında onları küçümsemesi ve onların gözüne eski gelmesi şeklinde. Bu modası geçmiş tabiri ile örneklendirilebilir. Moda bununla beraber, İtalyancada değişiklik ihtiyaçı veya süslenme özentisiyle topluluk dünyasına giren geçici yenilik olarak geçmektedir. Modanın bir diğer anlamı da, muayyen bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı yayınlanan aşırı düşkünlüktür.[3]
Moda kavramları
Genel terimler
Dijital moda
Moda aksesuarı
Moda matrisi
Moda müzesi
Moda plakası
Moda turizmi
Defile
Moda haftası
Kıyafet kodu
Soyunma
Moda aktivizmi
Moda karşıtı
Sürdürülebilir moda
Yavaş moda
Moda devrimi
Çöp modası
Sıfır atık modası
Moda kurbanı
Damlama modası
Moda endüstrisi
Tasarımcı kıyafetleri
Haute Couture
Moda blogu
Moda başkenti
Moda tasarımı
Moda girişimcisi
Moda editörü
Moda tahmini
Moda illüstrasyonu
Moda etkileyicisi
Moda gazeteciliği
Moda yasası
Moda fotoğrafçılığı
Moda ticareti
Hızlı moda
Kırmızı halı modası
Alternatif moda
Rocker
Greaser
Glam
Grunge modası
Ağır metal modası
Punk modası
Skate punk
Rockabilly
Emo
Sokak modası
Gotik moda
Dazlak
Steampunk modası
Genderqueer modası
Lolita modası
Fetiş modası
Ülkelere gore
Amerikan modası
Filipinler modası
Türk modası
Fransız modası
Alman modası
İtalyan modası
İran modası
İsrail modası
Hint modası
Japon modası
Nijerya modası
Güney Kore modası
Sovyetler Birliği modası
Sürdürülebilir moda, moda sektöründe süratli moda anlayışına karşı gelişmiş, ekolojik bütünlüğü ve toplumsal adaleti savunarak moda ürünlerini ve sistemini değiştirmeyi hedefleyen bir akım. Yalnızca ürünle değil, modanın bağlantılı olduğu toplumsal, kültürel, ekolojik, finansal sistemlerle de ilgilenen bir yaklaşımdır.
Temelleri çevre hareketiyle beraber atılan sürdürülebilir moda terimi, sektörde sosyal değeri ve refahı önceleyen bir iş modelinin benimsenebileceği inancına dayanır.
İçindekiler
1 Arka plan
2 Amaç
3 Modayla alakalı geçici endişeler
3.1 Hızlı moda
3.2 Yavaş moda
3.3 Ürün kullanımı ve ömrü
4 Modaya dair çevresel endişeler
5 Modaya dair sosyal endişeler
5.1 Şeffaflık
5.2 Çeşitlilik ve kapsayıcılık
5.3 Adil ticaret
6 Modaya dair küresel endişeler
7 Modaya dair ekonomik endişeler
8 Sürdürülebilir kıyafet
9 Geri Dönüştürülmüş Giyim
9.1 İleri dönüşüm
9.2 Ölü stok
9.3 Geri dönüştürülmüş hammaddeler
10 Daha uzun ürün ömrü için sürdürülebilir tüketim uygulamaları
10.1 Tüketicinin dahli
10.2 Kıyafet değişim uygulamaları
10.3 Hazır giyimde kiralama
10.4 Giysi bakımı
11 Hayır kurumları üzerinden sürdürülebilir giyim
11.1 Kıyafet bağışları
11.2 Örnek hayır kurumları
11.3 Tartışmalı durumlar
11.4 Ürünlerin sevk edilmesi
11.5 Tekstil geri dönüşümü
12 Sürdürülebilir moda kuruluşları ve şirketleri
12.1 Kuruluşlar
12.2 Şirketler
13 Malzemeler
13.1 Selüloz elyaf
13.1.1 Pamuk
13.1.1.1 Bt pamuk
13.1.1.2 Organik pamuk
13.1.1.3 Doğal olarak renkli pamuk
13.1.2 Soya
13.1.3 Kenevir
13.1.4 Bambu
13.1.5 Kombucha
13.1.6 Selüloz elyafın öteki türleri
13.2 Protein elyaf
13.2.1 Yün
13.2.2 İpek
13.2.3 Kaşmir
13.3 Diğer organik malzemeler
13.3.1 MuSkin (suni deri)
13.3.2 Kauçuk
13.3.3 Qmilk
13.4 İşlenmiş elyaf
13.4.1 PET Plastik
13.5 Mantar türleri
14 Üretim
14.1 Üreticiler
14.2 3B dikişsiz örgü
14.3 Sıfır atık
14.4 Boyama
14.5 Karşılaştırma siteleri ve eko etiketler
14.6 Sürdürülebilir tekstil markaları
14.7 Tasarımcılar
14.8 Yerel imalat
14.9 Teknik tekstil
15 Tartışmalı durumlar
15.1 Yeşil boyama
15.2 Malzemelere dair tartışmalar
15.3 İkinci el ürünlere dair tartışmalar
15.4 Pazarlamaya dair tartışmalar
15.5 Nakliyeye dair tartışmalar
16 Sürdürülebilir modanın geleceği
17 bizim ülkemizde sürdürülebilir moda
18 Kaynakça
Arka plan
Sürdürülebilir modanın temelleri uygar muhit hareketiyle beraber atıldı. Amerikalı biyolog Rachel Carson’ın 1962’de yayımlanan Silent Spring" isimli kitabı,[1] tarımda kullanılan kimyasalların neden olduğu kirliliği ifşa ederek bu konuda kabul edilen kaynaklardan biri hâline geldi. 1987'de piyasaya çıkan Brundtland Raporu'nda[2] "sürdürülebilir kalkınma" ifadesinin geçmesiyle birlikte insanlığın muhit üstündeki etkisi daha kapsamlı araştırmalara mevzu olmaya başladı, 1990’larla beraber bu durum modayı da etkilemeye başladı.
Özellikle 1980’lerin sonlarından itibaren çevresel hassasiyetleri çalışmalarına yansıtmaya süregelen Patagonia ve ESPRIT gibi büyük şirketlerin çabaları dikkat çekiciydi. İki şirket de kullandıkları elyafın etkisini araştırmak için ciddi yatırım yapmış oldu. Patagonia böylelikle pamuk, yün, naylon ve polyesterin ömür döngüsünü hesaplarken ESPRIT ise pamuk yerine daha iyi alternatifler bulmaya yöneldi.[3]
Amaç
Sürdürülebilir moda hareketini savunanlar, moda sektörünün değişik davranabileceğine, toplumsal değeri ve refahı önceliği kabul edebileceğine inanıyor. Bu doğrultuda da şirketlerin çevresel, toplumsal ve ahlaki açıdan gelişmeyi idari gündemlerine almaları icap ettiğini belirtiyorlar.
Sürdürülebilir modanın hedefi, faaliyetleri vasıtasıyla gelişmiş ekosistemler ve topluluklar yaratmak olarak tanımlanmıştır.[4] Buna ulaşmak için yerel üretim ve mamüllerin kıymetini çoğaltmak, malzemelerin ömür döngüsünü uzatmak, zamansız giysilerin daha değerli hâle getirmek, atık miktarını sıfırlamak, üretim ve tüketimin çevrede yarattığı tahribatı azaltmak şeklinde yöntemlere başvurabiliyor. Bu akım ayrıca insanları bilinçlendirerek çevre dostu tüketimi teşvik etmeyi hedefliyor.[5]
Modayla alakalı geçici endişeler
Hızlı moda
Hızlı moda kavramı 1980 yılında Amerika’de ortaya çıkmış, 1900’lerin sonu ve 21. Yüzyılın başlangıcında tüm dünyaya hızla yayılmış bir iş modelidir.[6]
Tasarımdan mağazaya mamüllerin süratli üretim sürecine dayalı ve piyasanın ihtiyaçlarına anında cevap veren bir iş modelini anlatım etmektedir.[6] Ucuz, düşük kaliteli, birkaç kez kullanılıp atılabilir giysilerle özdeşleştirilen süratli moda,[7] hazır kıyafet üretimi, ucuz stilleri halka sunmak için trend replikasyonunu ve düşük nitelik malzemeleri kullanır.[8] Her hafta sunulan yeni ürünler ve yılda ortalama yirmi yeni koleksiyonun tanıtılması hem üretim hem de tüketimin hızla yayılmasına neden olmuştur.[7] Bu hareket muhit, hazır giyim işçileri ve tüketiciye ekonomik maliyeti bakımından zararı olan etkiler doğurmuş;[8] kimi kaynaklara nazaran moda sektörün petrolden sonrasında dünyayı en fazlaca büyük kirleten ikinci endüstri haline gelmiştir.[7]
Hızlı moda modelini sıklıkla Zara, H&M, GAP, Primark ve TopShop şeklinde tanınmış markalar benimsemiştir.[9] Modada tüketim ve üretim trendleri; kıyafet tüketim hızı ve giysilerin çeşitliliği bakımından 1980’lerden itibaren büyük değişim geçirdi. 1980’lerde üretimin Asya’ya kaymaya başlamasıyla birlikte kıyafet fiyatlarında düşüş hızlandı ve zaman içinde moda endüstrisi dünyanın en büyük üçüncü sektörü hâline geldi.[7] Bu üretim modelini sömürüye dayalı olmakla eleştiren protestolar karşısında markaların Çin’de şartları iyileştirmesi ve ücretlerin yükselmesi sonucu üretim, daha fena koşulların olduğu ucuz maliyetli Bangladeş, Hindistan ve Vietnam şeklinde ülkelere kaymaya başladı.[7]
Yavaş moda
Yavaş moda çağdaş dünyadaki fazlaca süratli değişen moda akımları, eğilimleri ve süratli üretime karşı dünyaya gelen bir harekettir.[10] Terim evvela yazar ve tasavvur aktivisti Kate Fletcher tarafınca kullanılmıştır. Fletcher yavaş modayı "kalite odaklı" olarak tanımlamıştır.[11] Yavaş moda hareketinin temel felsefesi uzun süreli giyilebilecek, kalitesi yüksek, modası geçmeyecek mamüller üretmektir.[10] Diğer yavaş moda öncüleri bu hareketin daha yavaş üretimi teşvik ettiğini, sürdürülebilirlik ve etiği birleştirdiğini, en son da tüketicileri yerel moda tarzları, organik malzemelerle üretilen ve dayanıklı giysiler almaya yönlendirdiğini belirtiyor.[8] Yavaş moda hareketi "yavaş tasarım" hareketini başlatmıştır. Yavaş tasavvur, sanayi devrimi öncesinin insan emeğine ve naturel malzemeye dayalı bir tür el sanatı olan tekstil üretimine geri dönüştür.[10] Yavaş moda ancak klasik olanı benimsemek veya üretim periyodunu yavaşlatmak değil; bununla beraber kâr elde etmenin yanında toplumsal mesuliyet, sürdürülebilirlik, şeffaflık ve öteki temel iş uygulamalarını geliştirmek anlamına gelir.[12]
Ürün kullanımı ve ömrü
Bilinçsiz tüketimin etkisiyle tekstil ürünlerinin kullanım ömrü yıllar içerisinde kısaldı ve bu yüzden dünyada bıraktığı negatif ayak izi arttı. Küresel meyil, tüketicilerin 15 sene öncesine gore iki kat daha fazla kıyafet aldığını, ancak bu kıyafetleri eski kullanım sürelerinin yarısına mukabil gelecek süreler süresince kullandığını gösteriyor.[13] Bir moda ürününün ömrünü yalnızca %10, mesela üç ay uzatmak, çevresel ayak izinde 3 milyon ton daha azca CO2 salımı, 600 milyon m3 daha azca su tüketimi ve 150.000 ton daha az atık üretimi benzer biçimde mühim etkiler sağlayabilir.[14] Diğer taraftan bir giysinin kıyafet süresinin mevcut kullanım süresinin iki katına çıkarılması niteliğinde, GHG (sera gazı) emisyonunun %44 oranında azalacağı öngörülmektedir. Küresel olarak tüketiciler, giymeye devam edebilecekleri giysileri çöpe atarak her sene 460 milyar ABD dolarına varan kaynağı boşa harcıyor.[15]
Kaynak yoğun moda sektörünün niçin olduğu ayak izi göz önünde bulundurulduğunda giysilerin olası olan en uzun ömürlü kullanımına yönelik malzeme ve iş modellerinin geliştirilmesi ihtiyacı hayata merhaba dedi. Al-yap-at doğrusal modelinden döngüsel iş modellerine geçerek ve ürünlerinin mümkün olan en yüksek değer seviyesinde tutarak kullanımını elde eden modeller geliştirildi.[16] Döngüsel modeller, bir ürünün ömrünü uzatan veya atığa dönüşmesini geciktiren, hatta atığa dönüşmesini engelleyen dayanıklılık, uzun ömür ve modülerliğin yanı sıra onarılabilirlik, ileri dönüşüm ve tekrar kullanılabilirliği içerir.[14] Bu modeller, ürünün tasarım aşamasından başlayarak üretim, kullanım ve ömür sonu süreçleri göz önünde bulundurularak planlanmalıdır. Tasarım ve üretim süreçlerinin haricinde kalan tüketici kullanması giysilerin ömrünü belirleyen en mühim aşamalardan biri. Sürdürülebilir tüketici davranışları geliştirilerek ürünlerin bilgili kullanımı sağlanarak ömürleri uzatılabilir. Tüketicileri bilinçlendirmeye yönelik doğru etiketleme ve bakım talimatları doğrultusunda, daha az yıkama ve kurutma uygulamalarıyla CO2 salımı 2030’a kadar yaklaşık 186 milyon ton azaltılabilir. Tüketicide ömrünü tamamlayan giysiler için kiralama, yeniden satış, onarım ve yenileme gibi döngüsel modellerin uygulanması sera gazı emisyonunun 2030’a kadar yaklaşık 143 milyon ton azaltılmasını sağlayabilir.[17]
Modaya dair çevresel endişeler
Tekstilin dünyayı en fazlaca kirleten sektörler arasında petrol sanayisinden sonrasında ikinci sırada yer almış olduğu düşünülmektedir. Hammaddesi, üretim aşaması, tüketiciye ulaştırılması, kullanılması ve sonraki süreçlerin her biri çevreye büyük zararlar verir. Canlı renkler, baskılar ve kumaş kaplamalar gibi moda ürünlerini cazibeli kılan unsurların bir çok ise zehirli kimyasallar yer ediniyor. Polyester içeren çamaşırlar ev tipi çamaşır makinelerinde yıkandıklarında mikrofiberler bırakıyorlar. Bunlar kanalizasyon ve atık su arıtma tesislerinden su yollarına kolayca geçebiliyor. Biyolojik olarak bozulmadıkları için sudaki ömür için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Deniz ve okyanuslardaki küçük canlılar mikrofiberleri yer ve bu yolla balıklara geçen bu kimyasallar insanların sofralarına kadar gelir. İklim değişikliğini ele alma ihtiyacı daha acil hâle geldikçe, endüstri sektörleri karbon emisyonlarını azaltmak için çalışmaya adım atmıştır.
Moda dünyası iklim değişikliğine mühim derecede etkide bulunuyor. Bir McKinsey araştırması[18] bu sektörün küresel moda endüstrisinin 2018'de ortalama 2,1 milyar ton sera gazı emisyonu ürettiğini, bunun da küresel toplamın %4'üne eşit olduğunu göstermiştir. Moda endüstrisinin emisyonlarının yaklaşık %70'i araç-gereç üretimi, hazırlama ve işleme gibi yukarı yönlü faaliyetlerden gelmekte, kalan %30 satış sonrası perakende operasyonları, kullanım aşaması ve kullanım sonu faaliyetleriyle ilişkilendirilmektedir.
Moda endüstrisi insan sağlığını negatif etkilemesinin yanında milyarlarca dolar karşılığında yapılan hayvan katliamına ve yüksek oranda karbon salımına neden olurken yılda 79 milyar metreküp su tüketiyor. Tüm giysilerimizin boyama ve ahlak işlemlerinde büyük ölçüde pak su kullanılırken bu miktarın 32 milyon havuzu dolduracağı belirtiliyor.[19] Boyalı kumaş tonu başına 200 tona kadar tatlı su kullanılabilmektedir. Ayrıca sadece 1 kilo pamuk üretmek için 20.000 litreye kadar suya gereksinim duyulabilmektedir. Bu konum esasen kıt olan bu kıymetli kaynak üstünde muazzam bir baskı yaratmakta ve pamuk üretiminin suyu tamamen boşalttığı Aral Denizi'nin çölleşmesi şeklinde trajik ekolojik sonuçlara neden olmaktadır.[20]
Modaya dair toplumsal endişeler
Şeffaflık
Şeffaflık, şirketlerin daha kuvvetli değer zinciri ortaklıkları oluşturmasına imkan sağlar ve tüketicileri daha bilinçli satın alma kararları vermeleri mevzusunda bilinçlendirir. 2013’te Bangladeş'teki Rana Plaza fabrikası çökerek binlerce hazır kıyafet işçisinin dramatik yitirilmesine sebep olduğunda şeffaflığın önemi tam anlamıyla ortaya çıkmıştır.[21] Rana Plaza olayını takiben İngiltere'de kâr amacı gütmeyen bir bağımsız sosyal müessese olan "Moda Devrimi" ortaya çıkmıştır.[22] Hareket tarafınca gösterilen Moda Şeffaflık Endeksi küresel giyim markalarının emek verme koşullarından çevrede bıraktıkları ayak izine kadar bütün işletme fonksiyonlarını değerlendirerek daha saydam hâle gelmelerini amaçlamaktadır.[23] Aynı şekilde 2012’de kıyafet endüstrisinin sürdürülebilir üretimini amaçlayan "Sürdürülebilir Hazır Giyim Koalisyonu" da tüm sanayi katılımcıları için değer zincirinin sürdürülebilirliğini ölçen Higg Endeksi’ni geliştirmiştir. Bu endeks kıymet zinciri boyunca çevresel ve sosyal işgücü etkilerini ölçer. Bu veriler ışığında şirketler, sürdürülebilirlik performansını devamlı iyileştirebilir ve tüketicilerin istek ettiği çevresel ve sosyal şeffaflığı elde edebilir.[24]
Çeşitlilik ve kapsayıcılık
Çeşitlilik, bir grup insan içindeki cinsiyet, sex, gövde imajı vb. Farklılıkları temsil eder.[25] Kapsayıcılık ise dış görünüşü, kabiliyetleri ve engelleri şeklinde özellikleri mutlaka her insanın, toplulukların kıymetli üyeleri olarak hürmet görme ve takdir edilmesidir.[26] Moda sektörü çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda yetersiz olmakla eleştirilmektedir. Sektör liderleri işe alım gibi mevzularda markaları görevli tutarak modayı daha çeşitli, kapsayıcı ve farklılıkları temsil eden bir sanayi hâline getirmenin yolları üstünde iş yapmaktadır.[27] Moda endüstrisi genelde tek tip bir vücut ve güzellik algısını empoze etmektedir. Örneğin Winnie Harlow, 2014’te ‘America’s Next Top Model’a seçilen ilk vitiligo cilt rahatsızlığına sahip model olmuştur. Bu vaziyet normalde kusursuz bir cildi empoze eden moda endüstrisi üstünde büyük bir etki yaratmıştır. Harlow, moda sektörünün nasıl değiştiğinin örneklerinden biridir.[28]
Adil tecim
Tekstil sektöründe birçok markanın asgari yasal maaşı bile ödemediği biliniyor. Birçok moda markası giysilerini yapan işçilere "en azından yasal sınırlarda ücret" ödendiğine dair müşterilerine güvence vermektedir. Oysa ki yapımcı ülkelerin çoğunda (Çin, Bangladeş, Hindistan şeklinde) asgari ücret, asgari ömür maliyetinin yarısı ile beşte biri arasında. Asgari yaşam maliyeti[29] bir ailenin temel gereksinimlerini (yemek, kira, sıhhat bakımı, eğitim vb.) karşılamaya yönelik gereksinim duyduğu asgari ücreti temsil eder. Bu nedenle laf mevzusu markalar, çalışanlarına bir adamın yaşamak için gerçekte ihtiyaç duyduğundan 5 kat daha az ödeme yapmakla övündükleri için eleştirilmektedir.[30]
Modaya dair küresel endişeler
Moda sektörünün tesirleri dünyanın farklı yerlerinde farklı şekillerde görülür. Ucuz ve erişilebilir kıyafetlerin faydalarının çoğu, kuzey yarımkürenin metropol bölgelerindeki sosyal hareketliliği yüksek sınıfları hedefleyip fayda sağlarken, moda sisteminin atık, kirlilik ve ekolojik adaletsizlikler açısından negatif etkilerinin büyük bir kısmı gelişmekte olan ülkelere kalıyor. Marka inisiyatifleri vasıtasıyla desteklenen "azalt, yeniden kullan, geri dönüştür" ile alakalı çözümlere yönelik odaklanma, moda sisteminin küresel tesirini göz ardı eder. Çağdaş küresel tedarik zincirlerinde düzenlemeler ve üretim şartları oluşturulurken en çok güce yapınak sahipleri değil perakendeciler ve markalar haizdir. Bunlarla birlikte Çin, dünya kıyafet ihracatının %30'unu meydana getiren en büyük hızlı moda ihracatçısı olarak ortaya çıktı ve Amerikalılar her sene Çin'de üretilen yaklaşık 1 milyar kıyafet satın alıyor.
Devletlerin ve dev markaların bu duruma karşı almış olduğu önlemlerden bazıları şu şekildedir:
Ağustos 2019'da yaklaşık otuz operatör, sektörü sürdürülebilirliğe doğru ilerletmek için yeni yol haritası olan Moda Paktı'nı imzaladı. Anlaşmanın sunumu G7 zirvesi çerçevesinde yapıldı.
Moda Paktı'na ek olarak imzalanan diğer eskiz anlaşma, Ellen MacArthur Vakfı tarafınca şirketlerin, şehirlerin, hayırseverlerin, politikacıların, akademisyenlerin, öğrencilerin ve STK gruplarının işbirliğiyle desteklenen Yeni Plastik Ekonomisi idi.
Sektörün 2019’da başlattığı diğer sürdürülebilir girişim, Global Fashion Agenda platformunun tanıttığı "CEO Agenda"'nın ikinci sürümü oldu.[31]
2018'de moda paydaşları BM İklim Değişikliği himayesi altında, 2050’ye kadar net sıfır emisyona ulaşma vizyonunu içeren "İklim Eylemi için Moda Endüstrisi Şartı""'nı (Ficca) oluşturdular.[32]
Temiz Giysi Kampanyası (Clean Clothes Campaign - CCC) emek verme koşullarını iyileştirmeye, küresel hazır kıyafet ve spor giyim endüstrilerindeki çalışanları güçlendirmeye adanmış internasyonal bir ittifaktır.
Fair Wear Foundation (FWF), kıyafet endüstrisindeki işyeri koşullarını doğrulamak ve iyileştirmek için markalar, fabrikalar, sendikalar, STK'lar ve zaman zaman hükümetlerle birlikte çalışır. FWF fena çalışma koşullarını adım adım iyileştirmek için markalarla beraber oldukça yönlü çözümler arar. Seksenden fazla şirket FWF üyesidir.[33]
Modaya dair ekonomik endişeler
Tekstil ve hazır giyim markalarından toptancılara, ithalatçılara ve perakendecilere kadar her şeyi kapsayan moda endüstrisi 2,5 trilyon dolarlık küresel bir endüstridir. Teknolojinin ve küreselleşmenin ikiz güçleri, öteki birçok endüstriye benzer biçimde moda endüstrisinde büyük dalgalanma etkilerine sahipti ve yeni trendler, zorluklar ve fırsatlar yarattı. Sosyal medyanın, yeni iş modellerinin, gelişen üretim ve değişen demografinin tesirleri yıllar içinde moda endüstrisinin değişme potansiyeline ön ayak oluyor.[34]
Bu noktada “iktisat” kriterinin sorunları, üretime dayalı enerji tüketimi, hava ulaşımı, taşıma bedelleri, aşırı üretim, aşırı tüketim, kirlilik ve sektöre bağlı faaliyetlerdeki artıştır.[35]
Modayla ilgili işletmeler, yaratıcılık gerektiren bir sektörde faaliyet göstermenin bununla beraber getirdiği zorlukları, sıkıntılı bir ekonomik ortamda aşmaya çalışıyor. Giyim kuşam şirketleri varlığını korumak için yaratıcı özelliklerini ve canlılıklarını korumak, internete ahenkli, esnek ve küresel olmak zorunda. Yeni ürünler sezonlara bağlı çıkmakla birlikte moda şirketleri tüketicilerin sürekli yeni ve özel kıyafet talebine hızla mukabil vermek durumunda ve son modayı tasarım aşamasından satışa hazır ürüne dönüştürmek sadece tasarımcılar için değil şirketlerinin icra kurulları için de bir baskı unsuru.
Teknoloji ve küreselleşmeyle gelen yeniliklerin modaya adapte edilme mevzusu da tartışılmaya devam etmektedir.[36] Bunun yanında teknolojiyle e-ticaretin yükselişi, daha sofistike tüketicilerin artan kişiselleştirme talebini ve anlık sevinç beklentilerini doğurdu. Artan müşteri talebini karşılama isteğiyle arzdaki artan rekabet moda döngülerinde karmaşıklığa ve döngünün içinde talebi ve üretimi devamlı kılmak mecburiyetine yol açtı.[37]
Moda sektöründe şirketlerin ve müşterilerin daha fazla kâr etme isteğiyle az maliyeti tercih etmesi birçok firma üretimini Bangladeş ve Çin gibi işgücünün ucuz olduğu ülkelere kaydırmıştır. Fakat bu vaziyet internasyonal kabul edilir emek harcama koşullarına uyulmaması şeklinde ciddi ve karmaşık bir problemi da gündeme getirmiştir. Moda şirketleri bu konularda sorumluluklarını yerine getirme ve gerekli standartların uygulanmasını sağlama yükümlülüğüyle yüz yüze.[36]
İşçi hakları için çalışan kâr amacı gütmeyen İngiltere merkezli Labour Behind the Label (Etiketin Arkasındaki Emek), Bangladeş ve öteki gelişmekte olan ülkelerdeki birçok işçinin çoğu zaman güvenli olmayan binalarda düşük ücret karşılığında uzun saatler çalıştığını ancak milyonlarca insana iş elde eden fabrikaların gelişmekte olan ülkelerin ekonomisi için son derece mühim bulunduğunu paylaşıyor. Yalnızca Bangladeş'te, moda endüstrisinde üretim aşamasında ortalama 3,6 milyon kişi çalışıyor.
Kalifiye işgücü de önemli bir mesele olarak değerlendirilmektedir: Hanky Panky markasının kurucuları Lida Orzeck ve Gale Epstein, “Zamanla kalifiye eleman bulmak daha da zorlaştı. 1980'lerde ve 1990'larda daha çok marka üretimini denizaşırı ülkelere taşıdıkça ve yerel üretim tesisleri küçüldükçe, muntazam kesim yapmayı ve değişik çeşitlerde kumaşlarla iyi mi başa çıkacağını gerçekten bilen insanları bulmak oldukca daha zor hâle geldi,” diyerek bundan dolayı kendi devletlerinde işgücünü eğitmek zorunda olduklarını anlatım etmiştir.[38]
Tüm bunlarla birlikte “döngüsel ekonomi” terimi gündeme gelmiştir. “Döngüsel bir ekonomide mamüllerin ve malzemelerin kıymeti olası olduğu kadar uzun süre korunur. Atık ve kaynak kullanımı en aza indirilir ve bir ürün ömrünün sonuna vardığında daha çok değer yaratmak için yeniden kullanılır. Bu sürecin yeniliğe, büyümeye ve istihdam yaratılmasına katkıda bulunarak büyük ekonomik faydalar sağlayacağı iddia edilmiştir.”[39]
Dünyada mevcut sistem ve işletmeler genellikle muhit için çalışmaz; kullanılan ürünleri yapmak için kaynaklar topraktan, doğadan alınır ve işi bittiğine karar verilince çöpe atılır. Sonuç döngüsüz bir yaşam, döngüsüz bir ekonomi. Modada sürdürülebilirlik forumu Global Fashion Agenda’ya gore Amerika'de atılan bütün tekstil ürünlerinin yaklaşık %85'i ya çöp sahasına atılmakta ya da yakılmaktadır. Ortalama bir ABD vatandaşının her yıl yaklaşık 37 kg giyim attığı tahmin ediliyor. Küresel olarak, her sene tahminen 92 milyon ton tekstil atığı üretiliyor ve bu giysiler her saniye çöp sahalarına düşüyor.[40]
Sürdürülebilir giyim
Sürdürülebilir giyim üreticileri, sürdürülebilir giyimi modanın çevresel faaliyetlerini azaltmanın anahtarı olarak değerlendirir; çevreye zarar veren kimyasallardan uzak durarak ya da oldukca oranda su tüketen malzemelerin tüketimini düşürterek giyimin çevresel etkilerini olası olmasıyla birlikte azaltmaya çalışır.[41]
Materyallerin daha az su tüketen, doğaya toprağa daha az zarar veren, hayvanları ve işçi haklarını korumuş olan, kimyasal tarım ürünlerine gereksinim duymadan üretilmiş oldukları tabiat dostu sertifikalarla belgelendirilir.. Bu sertifikalardan bazıları şunlardır: Banana sylk, hemp (kenevir lifi), peace silk (barış ipeği), pineapple fibre (ananas lifi).[42]
Sürdürülebilir giyim sektörü için birtakım önce geliştirilmiş öncü fikirler içinde şunlar yer alır:
İkinci el mağazaları müşterilerle buluşturan platformlar (bkz: İngiltere’de Upright)
Kişinin bedenine müsait giyim bularak kumaş israfını önleyen suni zekâ platformları (bkz: Metail firmasının hizmetleri MeModel ve Composed Photography)
Atık gıdaların lüks ürünlere dönüşümü (bkz: Hong Kong menşeli Dylecious)
Özel ve sürdürülebilir mamüller sunan moda platformları (bkz: Unmade)
Kimyasal kullanılmadan üretilen geri dönüştürülmüş tişörtler (bkz: Marine Layer x Recover)
Sürdürülebilir moda ve tarz sunan e-tecim platformları (bkz: Antibad)
Kumaş israfını önlemek için 3b tarama kullanmak (bkz: araştırma topluluğu Synflux)
Moda ile değişen konsept fikirleri (bkz: Evan Stuart’ın Layer ayakkabı projesi).
Geri Dönüştürülmüş Giyim
İleri dönüşüm
İleri dönüşüm, bir öğeyi orijinalinden daha iyi hâle getirmek için işlemenin bir yoludur. Dönüşümdür. Artık bedeni uymayan yada lekeli ya da yırtılmış bir şeyi alıp giyilebilir bir ürün olarak yine şekillendirmek, ileri dönüşüme örnektir.[43]
Ölü yığın
Ölü stok, bir müşteriye satılmadan satıştan çekilen ve depolanmış malları ifade eder. Bunun nedeni ürünün artık moda olmaması veya başka bir halde modası geçmiş yada yerini almamış olmasıdır. Bu tür mallar tekrar talep görebilir ve bu aşamada tekrar satışa çıkabilir. Moda ürünlerinin satışa dönmesi, onu vintage giyim hâline getirebilir. Bununla beraber yeni ürünlerde ölü stokun yeniden kullanılması moda endüstrisinde sürdürülebilirliği iyileştirmenin bir yoludur.
Geri dönüştürülmüş hammaddeler
Tekstil atıkları yapay iplik fabrikalarından çıkan atıklardan, tekstil imalatı atıkları ve tüketici atıklarından kaynaklanır. Tekstil ve hazır giyim sektörü için internasyonal çözümler üretmeye çalışan kuruluşlar tekstil atıklarının yine kullanımı ve geri kazanımı mevzusunda emek harcamalar yürütmektedir. Diğer geri dönüşüm alanlarının dışında kumaş geri dönüşümü daha risklidir ve daha oldukça emek gerektirir. Kumaş geri dönüşümünde daha yoğun geçen bir rekabet laf mevzusudur. Kumaşın hangi renkte olduğu, kumaşta bulunan yabancı madde payı ve kalitesi bu geri dönüşüm kolunda en önemli etkenlerdir. Bir atık ne kadar ağır bir zarar aldıysa geri dönüşümü meydana getiren mensuplarının o denli vaktini alır ve itinalı bir emek verme gerektirir. Kumaşın hangi renge boyandığı da önemlidir. Bir kumaş ne kadar oldukça boya aldıysa, o denli değersizleşir ve geri dönüşüm için zor bir atık hâline gelir.[44]
Daha uzun ürün ömrü için sürdürülebilir tüketim uygulamaları
Hızlı moda (fast fashion) terimi, ucuz işgücü ile oldukca seri bir halde binlerce giyim üretmenin yöntemlerini keşfettikten sonrasında doğmuştur. Bu keşiften sonra giysiler fazlaca müsait fiyatlara satıldığı için tüketiciler eskiyen, hasara kabul eden kıyafetleri onarmakla uğraşmayıp yenisini satın almayı tercih ediyor. 2014 itibarıyla bütün dünyada yılda yaklaşık 100 milyar kıyafet satılmış olduğu ve 6 kişiden birinin global moda endüstrisinde ağır koşullarda çalmış olduğu tanınmaktadır.[45][46] Sürdürülebilirliğin ehemmiyet kazanması ile beraber tekstil ve modada da sürdürülebilirlik ilkesi benimsenmeye adım atmıştır.
Adil olmayan emek harcama koşullarına, çevresel ve sosyal koşullara dair farkındalığın artmasıyla tüketiciler de harekete geçip giysilerinin içeriğini, kimler tarafınca yapıldığını araştırmaya başlamaktadır. Sürdürülebilir modayı destekleyen tüketicilerden araştırmaları sonucunda şunları yapması beklenir.
Tüketicinin dahli
Modayı zaten bir meta olmak yerine bir yetenek olarak teşvik etmeyi amaçlayan bu tür tüketici katılımı, "moda becerisi" olarak adlandırılır.[47] Bir tüketici için bir ürünün dayanıklılığını ölçmenin en iyi yolu ürünlerin kendilerine ne kadar süre yararlı bir hizmet sağladığıdır. Satın alınan giysilerde kullanılan materyal dayanıklılığı büyük öneme sahiptir. Tüketiciler gereksinim dahilinde elbise alışverişi yaptıklarında, kısaca giysilerin kullanım ömrünü uzattıklarında karbon ayak izi salımının azalmasını sağlar. Giysilerin kullanım ömrünü uzatmak için eğer imkân var ise evdekiler değerlendirilmeli, bir dost veya akrabadan ödünç alınmalı, hâlâ çözüm olmadıysa satın alma yoluna gidilmelidir. Satın alırken de ürünün kaliteli ve ahlaki koşullarda üretilmiş olmasına dikkat edilmelidir.
Kıyafet değişim uygulamaları
Herhangi bir nedenle kıyafete ihtiyaç duyulduğunda akla ilk gelenlerden biri ikinci el satın almadır. Türkiye’de ikinci el satış icra eden yaygın uygulamalar içinde Dolap, Modacruz, Gardrops bulunur. İngilizcede “swishing” olarak da malum giyim değiş tokuşu yavaş modaya geçmek için bir adım olarak görülür.[48] Tüketiciler artık giymedikleri kıyafetleri başkaları ile değiştirebilir, lüzumsuz tüketimi azaltabilir.
Hazır giyimde kiralama
Bir kere giydikten sonrasında giyilmeden dolapta bekleyecek türde kıyafetleri satın almak yerine kiralama seçeneği tercih etmesi tüketicilere önerilmektedir. Özellikle nişan, mezuniyet, nikah benzer biçimde etkinliklerde sadece bir kez giyilecek kıyafetler için yüksek maliyetler ödemeye gerek kalmadan elbise kiralama yoluna gidilebilir. Kiralama, elbise atıkları ve aşırı tüketim azaltmanın bir yoludur.
Giysi bakımı
Giysileri daha uzun zaman saklamak, bir giysinin ömür döngüsü esnasında ortaya çıkan emisyonları mühim ölçüde azaltmaya yardımcı olur. Bir giysinin aktif ömrünü yalnızca dokuz ay uzatmak çevresel etkisini mühim ölçüde azaltabilirken kullanım ömrünü bir yıldan iki yıla çıkararak emisyonları %24 oranında azaltılabilir.[49]
Tüketiciler, bazı küçük adımlarla giysilerinin daha uzun ömürlü olmasını sağlayabilir: Giysileri azca ve düşük sıcaklıkta yıkama, bakım etiketlerdeki önerilere dikkat etme, kuru temizlemeyi azaltma, kurutma makinesi kullanmamak, hasarları onarmak.
Hayır kurumları üstünden sürdürülebilir giyim
Kıyafet bağışları
Her sene bundan önceki seneden daha yüksek bir üretim meydana getirmeye idame eden tekstil sektörü, doğaya en fazlaca atık gönderen ikinci sektör.[50] Bunlar göz önüne alındığında ikinci el ürün kullanımının artması, tekstil sektöründeki atık miktarının azalmasına katkıda bulunabilecek bir unsur olabilir.[51]
Kıyafet bağışları kabul eden hayır kurumları bunlardan iki şekilde, dükkânlarında ve geri dönüşümcülere satarak para kazanıyor. Daha sonra geri dönüşümcü markalar bunları farklı formlara dönüştürürler.[52]
Örnek hayır kurumları
Selamet Ordusu (the Salvation Army)
:1865’te Birleşik Krallık’ta kurulmuş Evanjelik Hıristiyanlardan oluşan, kâr amacı gütmeyen yardım kuruluşudur.[53]
Centre for Sustainable Fashion: Modadaki statükoyu meydan okuyn ve sorgulayan London College of Fashion (LCF) merkezli bu kurum, ekolojik bağlamını tanıyan ve eşitliği onurlandıran bir sisteme katkıda bulunmayı hedefler. Sürdürülebilirlik için moda tasarımını bir emek harcama, endüstri ve tahsil uygulamaları alanı olarak şekillendirir.[54]
Goodwill Industries International
Boston merkezli bu kuruluş, Herkesin iyi bir iş edinmek, sürdürülebilir bir kariyerde ilerlemek ve ailelerini idame ettirmek için ihtiyaç duyulan yetenek ve desteğe sahip olmasını sağlamak için benzer fikirlere haiz ortaklarla işbirliği yapma planına haizdir.[55]
Sıfır Atık
İsrafın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi yada minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan atık idare felsefesi olarak tanımlanan bir hedeftir.[56]
Tartışmalı durumlar
Birleşik Krallık’ta bağış yöntemiyle toplanan giysilerin çoğunun yurtdışına ihraç edildiği tespit edilmiştir Her sene yalnızca İngiltere'den 351 milyon kilogramlık (2,9 milyar tişörte eşdeğer) elbise ticareti yapılıyor.[57] Bir ABC News tutanağı ise, ABD’de bağışlanan bütün giysilerin ortalama %10'unu (genel anlamda iyi durumda, yüksek kalitede kumaşların kullanıldığı, hâlâ moda olan giysileri) hayır kurumlarının elinde tuttuğunu gösteriyor,[52] Geri kalanı tekstil geridönüşüm firmalarına satılmakta ve bir bölümü bu firmalarda tarafından yurtdışına ihraç edilmekte. İkinci el giyim eşyası ihracatı, kıyafet atıklarını azaltmak ile birlikte ihraç edildikleri ülkelerin gelişimine tesiri açısından tartışılmaktadır.
Ürünlerin sevk edilmesi
Aracılı satış, bir malın herhangi bir bedel almadan bir aracıya teslim edilmesi ve aracı vasıtası ile satılması işlemidir.[58]
Konsinye mal, müşteride bulunan (deposunda, mağazasında vb.) tedarikçiye ait olan maldır. Müşteri, mali sadece başkasına sattıktan veya kendisi tükettikten sonrasında satın alma işlemini gerçekleştirir. Bunun müşteriye faydası oldukça açık; elindeki sermayeyi mala bağlamasına gerek yoktur. Bu, satın alan için depolama maliyeti olmadığı anlamına gelmez, malın depolanması ve yönetilmesiyle ilgili maliyetlere katlanmaktadır.[59]
Tekstil geri dönüşümü
Tekstil ürünleri nerede ise %100 geri dönüştürülebilir olduğu için tekstil ve konfeksiyon endüstrisindeki hiçbir şey israf etmemek mümkündür. 2003’te dünya elyaf tüketiminde yılda 2 milyon tona muadil gelen yaklaşık %3-5 oranında bir artış olacağı öngörülüyordu.[60] Bu, bir taraftan ekonomiyi canlandırırken bununla beraber artan tüketim sorununa yol açmış olduğu için iki ucu keskin bir bıçak olarak görülebilir.[61] Gerek tekstil üretimi sırasında çıkan atıklar gerekse tüketicilerin atıkları değerlendirilerek sektöre yine kazandırılması mümkündür.
Sürdürülebilir moda kuruluşları ve şirketleri
Kuruluşlar
Fashion Revolution: Nisan 2013’te, Bangladeş’teki Rana Plaza’da 1.134 tekstil işçisinin hayatını kaybetmesinin ardından süratli moda sistemine karşı çıkmak amacıyla kurulan organizasyon. İnsana ve doğaya saygılı, yaratıcılığa ve adil kâr dağıtımına dayanan bir tekstil sektörü yaratmayı hedefliyor.[62]
London College of Fashion – Centre for Sustainable Fashion: Ekolojik bütünlük ve sosyal eşitlik konularında sisteme katkıda bulunmayı hedefleyen sürdürülebilirlik organizasyonu. Yaptığı faaliyetlerin yanında üniversite eğitimleri ile de gelecek nesilleri sürdürülebilir moda konusunda bilinçlendirmeyi ve dönüşüm hareketine katmayı hedefliyor.[54]
Fashion Act Now: Moda endüstrisinin doğaya olan zararını en aza indirmeyi hedefleyen aktivistler tarafınca kurulan bu organizasyon, sektörün iklim ve ekoloji üzerindeki tesirini azaltmak için harekete geçilmesi icap ettiğini savunuyor.[63]
World Fair Trade Organization: Sosyal girişimciler tarafınca kurulan ve ardından küresel bir toplum haline gelen WFTO, 76 ülkeye yayılan üyeleriyle birlikte toplulukları demokratik bir şekilde yönetmeyi hedefliyor. Emeğin ve sosyal girişimin karşılığını alması icap ettiğini korumak için çaba sarfeden bu organizasyon, tekstil işçilerinin de haklarını savunmak için çalışmalar yürütüyor.[64]
Şirketler
Eco Age:Markaların çalışmalarını şeffaf bir halde yürütmesi adına kurulan Eco Age, yapılan çalışmaların insana ve gezegene etkilerini en aza indirmeyi hedefliyor. Medya işbirlikleri, stratejik danışmanlık ve kurumsal ilişkiler ile sürdürülebilirliğe katkıda bulunmayı hedefleyen ajans, bu konuda en çok emek harcama meydana getiren firmalar arasında.[65]
Notion Kolektif: Sürdürülebilir moda alanında çalışan girişimcileri desteklemek için hareket eden kolektif, süratli modanın iyileştirilmesi adına muhtelif inovatif ve alternatif çözümler sunmayı hedefliyor.[66]
Monsoon: Etik Ticaret Girişimi’nin kurucu üyelerinden olan firma, şirketler içindeki çevresel ve sosyal hakların kazanılması için faaliyetlerde bulunuyor. Bunun yanı sıra fabrikaların kullandıkları maddelerin zararlarını sınırlamaya çalışan ve hayvan deneylerini reddeden bu teşebbüs, çevre dostu enerji uygulamaları konusunda da dünya genelinde çalışmalar yapıyor.[67]
Malzemeler
Reflect Studio tarafından kullanılan sürdürülebilir bir kumaş örneği
Selüloz elyaf
Selüloz elyaf, selüloz eteri yada esterden oluşan bütün elyaf türlerini anlatım eder.[68] Bitkilerin yapı taşının selüloz olması nedeni ile bitkisel liflere selülozik lifler de denir. Bitkilerden elde edilen ve doğrudan tekstil hammaddesi olarak kullanılabilen lifler bu sınıfa girmektedir.[69] Pamuk haricinde en yaygın bitki bazlı selülozik elyaf türleri jüt, keten, kenevir, rami, abaca, bambu (viskoz için kullanılır), soya, mısır, muz, ananas ve kayın ağacıdır (suni ipek için kullanılır). Bambu ve kenevir gibi alternatif lifler (kenevirde bulunan psikoaktif bileşenin yalnızca minik bir miktarını üreten bir çeşittir), ekolojik moda denilen alanlarda daha fazla kullanıma giren türlerdir.[70]
Pamuk
Ana madde: Pamuk
Dünya çapında üretilen tüm giysilerin %50'sinden fazlasını meydana getiren pamuk; emici, yumuşak ve dayanıklı bir selüloz elyaf türüdür. Bitkisel yün olarak da bilinir. 100 milyon minik çiftçi dahil olmak suretiyle, dünya çapında 1 milyara kadar adamın geçim kaynakları pamuk sanayisine dayanır.[71]
Bt pamuk
Belirli böcekler için toksik olan birtakım proteinler üretmek için yaygın bir toprak bakterisi olan Bacillus thuringiensis genlerinin eklenmesiyle genetik olarak değişime uğramış bir pamuk türüdür. Bt pamuğunun kullanması, bazı zararı dokunan türleri hedef alan yaprak böcek ilaçlarına olan ihtiyacı ve ikincil zararlı türlerin ortaya çıkışını azaltmıştır.[72]
Organik pamuk
Organik tarım standartlarına gore üretilmiş ve sertifikalandırılmış pamuk türüdür. Üretimi, suni girdiler yerine naturel süreçler kullanarak toprakların, ekosistemlerin ve insanların sağlığını sürdürmeyi amaçlar. Organik pamuk yetiştiriciliğinde hiç bir toksik kimyasal kullanılmamaktadır. Toprağa zarar vermez, havayı daha azca etkiler ve %88 daha az su ve %62 daha azca enerji kullanır.[73]
Doğal olarak renkli pamuk
Doğal renkli pamuk yeşil, kahverengi ve bej tonlarında büyüyen naturel pigmentli bir pamuk türüdür. Dikimden büyümeye, eğirmekten hazır giysilere kadar uzanan sürecin hiçbir aşamasında boya, toksik yada zararı dokunan maddeler kullanılmaz. %100 saf ve doğaldır. Çevre dostu bir üründür. Yumuşak, hafifçe bir his veren, nefes alabilir ve saf bir kumaş oluşturulabilir.
Soya
Ana madde: Soya
Soya kumaşı veya "bitkisel kaşmir" ismi verilen bu tür yumuşaklığı ile bilinir, dünyanın en çevre dostu kumaşlarından biridir. Soya fasulyesinin kabuklarından elde edilen soya proteini ile üretilen bu ilgi çekici seçenek, atık bir ürünü alıp toksik kimyasalların minimum kullanması ve sınırı olan işleme ile kullanılabilir bir tekstile dönüştürüyor.
Kenevir
Ana madde: Kenevir
Kendir ismi da verilen bir tekstil bitkisidir. Ketende olduğu benzer biçimde lif hücreleri, kabuk kısmında demetler hâlindedir. Lif üretimi ketende olduğu gibi çürütme, dövme ve taraklama işlemleri ile gerçekleştirilir. Lif uzunluğu 40–45 mm'dir. Parlak sarı yada esmer renklidir, dişi kenevir esrar yapımında kullanıldığı için devlet kontrolünde üretilir. Genellikle halat, urgan, yelken, çadır bezi, çuval yapımında ve halının çözgü ipliğinde kullanılır.[69]
Kenevir üretimi için hiç bir kimyasal madde kullanımına gereksinim yoktur. Kenevir zararı dokunan mantarların oluşumunu önlerken, karbondioksit emisyonunu da azaltır.[74]
Bambu
Ana madde: Bambu
Uzakdoğu'nun bambu ormanlarından toplanan bambu kamışları hamur harcı hâline getirildikten sonrasında liflere ayrıştırılır ve kasalanır. Başka hiçbir selülozik elyaf, bambu elyafın verdiği doğallığı, yumuşaklığı ve serinliği verememektedir. Bu özellikler bambu lifinin ipek ve kaşmir ile mukayese edilmesine niçin olmaktadır. Kendiliğinden antibakteriyel, doğa dostu olan bambu elyafından yapılan kumaşların merserize edilmesi gerektirmez. Tüm bitkisel ve selülozik elyaflarla aynı boyayı alır. 21. Yüzyılın elyafı olarak bilinir.[69]
Kombucha
Toprak ve tohumlar yerine, her bir plastik bidon, sirke ve şeker karışımını besleyen, kombucha çayının bir yan ürünü olan selüloz liflerinden oluşan jel benzeri bir film ihtiva eder. Film, simbiyotik bir bakteri ve maya kolonisi (SCOBY) kullanılarak büyütülür. Hasat edilip kurutulduktan sonrasında elde edilen malzemenin görünümü ve hissi deriye fazlaca benzerdir. %100 oranla doğaya karışabilir, hem de neredeyse sıfır atık bırakan geri dönüştürülebilir bir üründür.[75]
Selüloz elyafın diğer türleri
Ananas yaprakları, hindistan cevizi ve muz kabukları nadir de olsa birtakım üreticiler tarafından selüloz elyaf olarak değerlendirilerek tekstil süreçlerine dahil ediliyor.[76]
Protein elyaf
Reflect Studio tarafınca kullanılan sürdürülebilir bir kumaş örneği
Protein lifleri, hayvansal kaynaklardan ve protein moleküllerinden doğar. Bu protein moleküllerinin temel elementleri karbon, hidrojen, oksijen ve nitrojendir. Doğal protein lifleri içinde yün, ipek, angora, kaşmir, ipek, alpaka yer almıştır.
Yün
Yün, birtakım memelilerden (özellikle koyun, keçi, deve vb.) elde edilen hayvansal kıl kökenli naturel bir elyaf türüdür. Yün lifi, keratin adı verilen organik bir proteinden oluşur. Keratin, insan saçında bulunan protein gibi biyolojik olarak parçalanır ve birçok naturel materyalin bileşiminde önemli bir rol oynar. Yünün esneklik ve elastiklik gibi fiziksel özelliklerinin çoğundan proteinler sorumludur.
İpek
İpek, böcekler tarafınca yuva ve koza malzemesi olarak üretilen organik bir elyaftır. İpekböcekleri, kınkanatlılar, balarıları, yabanarıları ve eşekarıları ipek üreten birkaç böcek türüdür. İpek, parlaklığı ve dayanıklılığı ile malum organik bir elyaftır. Dünya çapında uzun bir tecim geçmişine sahiptir.
Kaşmir
Kaşmir, kaşmir keçilerinden üretilen bir yün türüdür. Son aşama yumuşak hissi ve izolasyon özellikleri ile malum doğal bir elyaftır. Çok ince ve hassastır, dokunulduğunda neredeyse ipek gibi hissedilir. Kaşmirin lifleri oldukca ince olduğu için ek ağırlık vermek adına kaşmir çoğu zaman merinos benzer biçimde öteki yün türleriyle karıştırılır.
Kaşmirin doğada ayrışması ortalama bir sene devam eder.[77]
Diğer naturel malzemeler
MuSkin (yapay deri)
İtalyan Zero Grado Espace firması, subtropikal ormanlarda büyüyen parazitik bir mantar olan phellinus ellipsoideus mantarından yapılan deriye bir alternatif olan MuSkin'i geliştirdi. Su itici özelliğiyle birlikte bakteri çoğalmasını sınırlayan organik penisilin maddeleri içerir.
Kauçuk
Kauçuk, bitki özsuyundan elde edilen bir lif türüdür. Doğal kauçuk, ağaçların özsuyundan yapılır. Sentetik kauçuk, kimyasal endüstri tarafından yağdan üretilir. Her iki tür de oldukca yönlü maddelerdir. Kumaşlarda iç çamaşırı, mayo, çorap ve atletik giyim üretiminde çoğunlukla kauçuk lifler kullanılıyor.
Qmilk
Bir Alman firması olan Qmilch GmbH, sütteki kazein maddesinden bir tekstil elyafı üretmek için bir süreç geliştirdi. Qmilk elyafı %100 yenilenebilir kaynaklardan üretilmiştir. Buna ayrıca 1 kilogram elyaf üretimi için sadece 5 dakikaya ve maksimum 2 litre suya gereksinim duyar. Bu süreç muayyen bir maliyet verimliliği seviyesi anlamına gelir ve minimum CO2 emisyonu sağlar. Qmilk lifi biyolojik olarak parçalanabilir ve iz bırakmaz.
İşlenmiş elyaf
İşlenmiş elyaflar üç kategoriye ayrılır: Selülozik lifler, sentetik lifler ve protein lifleri. Selülozik lifler içinde modal, Lyocell (Tencel markası altında da bilinir), bambudan üretilen suni ipek bulunur. Üretilen bileşik elyaflar içinde polyester, naylon, spandeks, akrilik elyaf, polietilen ve polipropilen (PP) bulunur.
PET Plastik
PET plastikler, polietilen tereftalat (PETE) olarak da bilinir. EPA’ya göre plastik, ürettiğimiz toplam atık miktarının %12'sini oluşturuyor. Plastiğin geri dönüştürülmesi hava, su ve çevre kirliliğini azaltır. Geri dönüşüm yalnızca ilk adımdır, geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen ürünlere yatırım yapmak ve bu tarz şeyleri satın almak, sürdürülebilir ömür için atılan pek oldukça adımdan bir tanesidir.
Mantar türleri
Viyana Üniversitesi'nden Alexander Bismarck ve Mitchell Jones, sürdürülebilir deri alternatifleri oluşturmak için mantar türlerini kullanma olasılığı üstüne araştırma yaptılar. Bu inceleme cevabında tarımsal ürünlerin talaş benzer biçimde yan ürünleri kullanarak deri alternatifleri üretilebileceği ortaya çıktı. Araştırmacılar, bu mantar biyokütlelerinin gerçek deri ile benzer malzeme ve dokusal özellikler sergilediğini belirtiyorlar. Deri alternatifi kurmak için mantar biyokütlesinin kullanması sürdürülebilir, zira bütün süreç karbon nötrdür ve kullanılan tüm malzemeler tamamen biyolojik olarak parçalanabilir.
Üretim
Üreticiler
Henüz tam anlamıyla sürdürülebilir bir moda sektöründen söz etmek mümkün olmasa da süratli modanın doğa, insan ve öteki canlılar üzerindeki yıkıcı tesirinin ayrım edilmesiyle birlikte süratli modaya alternatif olan yavaş, ahlaki, sürdürülebilir ve doğa dostu bir sektör için adımlar atılmaya başlandı. Tekstil üretim süreçleri ve kullanılan materyaller inovatif buluşlar yardımıyla değişmeye, dönüşmeye ve yarar güden araçlar hâline evrilmeye devam ediyor.
3B dikişsiz örgü
Sürdürülebilir modanın teknolojiyle buluşması, konvansiyonel yöntemlere alternatif olan yepyeni bir tasavvur ve üretim metodu ortaya çıkardı: 3 boyutlu dikişsiz örgü. Geleneksel yöntemlerle tekstilin yaklaşık %8-10’u atığa dönüşürken 3 boyutlu dikişsiz örgü kanalıyla atık miktarı yüksek miktarda önlenmekte, kısa sürelerde daha bereketli, daha parlak zeka ve tabiat dostu üretim süreçleri benimsenmektedir. Kişiselleştirilmiş tasarımlara da olanak elde eden 3 boyutlu dikişsiz örgü yardımıyla yalnızca gerektiği kadar kumaş kullanarak karbon ayak izinden de tasarruf edilebiliyor.
Sıfır atık
Sıfır atık tasavvur konsepti, tıpkı diğer sektörlerde olduğu benzer biçimde moda endüstrisinde de son aşama revaçta. Bu konseptte gaye, gerek atıkların dönüştürülerek tekrar yaşam bulması gerekse de üretim yöntemlerinin atık oluşumunu minimize edecek şekilde tekrar kurgulanması olabiliyor. Aynı kumaş üzerinde tıpkı bir yapbozun parçalarını andıran, birbirini tamamlayan tasarımlar sayesinde sıfır atık hedefine ulaşmak ve tabiat dostu koleksiyonlar yaratmak mümkün.
Boyama
Üretim süreçlerinin mühim bir parçası olan boyama, konvansiyonel yöntemlerle sürdürüldüğünde muhit, insan ve diğer canlıların sağlığı için büyük bir korku oluşturuyor. Tekstilde boyama, ahlak ve apre işlemi (boyanan kumaşın yumuşatılması) esnasında yüksek miktarda su ve kimyasal kullanımı gerektiğinden, bu konum hem üretim meydana getirilen bölgelerde su kıtlığı bununla beraber geriye kalan su kaynaklarında ölümcül bir kirlilik riskini beraberinde getiriyor. Tekstil boyama süreçlerinde alınan tedbirler içinde doğal boyama ve ekolojik baskı metotlarının yaygınlaşması yer alıyor.
Karşılaştırma siteleri ve eko etiketler
Ne yazık ki henüz hiç bir marka ürünlerinin tamamında %100 sürdürülebilir metotlara sadık kalmayı başarabilmiş değil, ama yeniden de eko etiketler sayesinde tüketiciler, üzerinde taşıdıkları giysilerin nerede, kim tarafınca, hangi koşullarda ve hangi materyaller ile üretildiğini öğrenebilir, daha çevre dostu, insani üretim koşulları ve sürdürülebilir şekilleri seçen markalardan alışveriş yapabilirler.[78]
Eko etiketler
EU Ecolabel
Türkiye çevre etiketi
Nordic Swan
Blue Angel
Sürdürülebilir tekstil markaları
Reflect Studio
Finisterre, Patagonia, Pact Clothing, Everlane, Able, Tentree, Boden, Kotn, Alternative, Apparel, Thought Clothing, Ref Jeans by Reformation, Girlfriend Collective, Rent The, Runway, Isabelle Fox, Paper London - Swimwear, Tradlands, Outerknown, Cuyana, Vetta, Hackwith Design House, Sezane, Veja, Saye, Eileen Fisher, Mara Hoffman, People Tree, Sirplus Clothing, Tonle, Sotela[79]
Mother of Pearl, Maggie Marilyn, Stella McCartney, Tommy Hilfiger, Reformation, House of Sunny, Stine Goya, Simon Miller, COS, Gabriela Hearst[80]
Türkiye’den ise WWF Market ve Amnesty Store şeklinde girişimlerin arkasındaki B Corp sertifikalı sürdürülebilir tasarım stüdyosu Reflect Studio örnek olarak gösterilebilir.
Tasarımcılar
Tekstil tasarımcısı kumaşların ve mamüllerin malzeme ve tasarımından sorumlu olan kişidir. Kumaş seçmenin haricinde kumaşın tipi, boyutu ve boyanın iyi mi kullanılacağına kadar her aşamadan mesuldür.[81]
Yerel imalat
Ülkeler tekstili talep eder ithal ister ihraç eder olsun, küresel ölçekteki tedarik zincirleri ülkelerdeki tekstil alanındaki istihdam oranlarını bozmaktadır. İmalatçı ülkeler marketing ve perakende alanlarındaki işleri azaltırken ithalatçı ülkeler ise tasavvur, üretim işlerine olan ihtiyacı azaltmaktadır.[82]
Teknik tekstil
Teknik tekstil, tasarım dönemi dışında imal tekniği ve performans özellikleri sebebiyle üretilen araç-gereç ve ürünlerdir. Pek fazlaca değişik formda ve inşaat, medikal, spor şeklinde oldukça değişik alanlarda kullanılmaktadır. Kullanım olarak yüksek kalitede performans ve konfor şartları göz önünde bulundurularak tasarlanmışlardır ve hayat kalitesini arttırmayı hedef alırlar. Şu an hâlihazırda bazı riskleri azaltmaya yönelik; antibakteriyel, kokusuz, yanmaz, anti-UV gibi kumaşlar vardır.[83][84]
Tartışmalı durumlar
Yeşil boyama
Yeşil boyama, sürdürülebilirlik hakkındaki saptırılmış söylemler barındıran pazarlama ve kontakt kampanyalarına verilen genel isimdir. Ürün yada hizmetin, gerçek dışı şekilde çevre dostu, sürdürülebilir vb. özelliklere haiz bulunduğunu vurgulayarak bu konuda kanıtlanmamış yargılarda bulunan kampanyaları barındırır.
Yeşil boyama değişik alanlarda görülebilir. Örneğin;
Reklamlar, ilanlar, çarpıcı sözler şeklinde yazışma araçlarında kullanılan ürünlerin tabiat dostu olduğunu vurgulayan metinler, İletişim materyallerinde kullanılan doğadan manzaralar, yavru kedi, köpek ve kutup ayısı görselleri, Analiz ve raporlama yöntemi tartışmalı veriler.
Yeşil Badananın 8 Türü
Kanıtsız Söylemler
Aldatıcı İfade / Görseller
Kamuoyunun anlamayacağı teknik ifadeler
Dikkati başka yöne çekme
İçi boş söylemler
Gereksiz vurgular
Kirli ürün/hizmetleri aklama çalışmaları
Dengesiz bütçe[85]
Malzemelere dair tartışmalar
Pamuk, su kullanımı ve çevresel etki bakımından en zararlı tekstil elyaflarından biridir.2 Geleneksel pamuğun yetiştirilmesinde toprak verimliliği ve insan sağlığı için zararlı pestisitler kullanılır.
Su kıtlığı ve iklim krizi en önemli küresel riskler içinde yer alırken pamuk tarımı bu risklere karşı en savunmasız durumdaki ülkelerde sürdürülmektedir.
Bu sorunları çözmek için sertifikalı doğal pamuk sürdürülebilirlik yolunda en emin seçenek olarak görülmektedir. Organik tarımın dünyanın ve camianın uzun süreli yararı için bütünsel olarak çalışan tek sistem olduğu kabul edilmektedir.
Organik pamuk %94 daha az sera gazı emisyonuna neden olurken bununla birlikte da karbondioksiti atmosferden uzaklaştırır. Bunlara ek olarak su yollarını ve içme suyunu emin ve temiz meblağ. Su kirliliğine tesiri geleneksel pamuğa nazaran %98 oranında daha azdır.[86]
İkinci el ürünlere dair tartışmalar
Sürdürülebilir materyal kullanımının yanı sıra ikinci el kıyafetleri satın alma ve giyim bağışı yapmanın israfla mücadelede önemli bir görevi bulunmaktadır. İkinci el / vintage kıyafet, farklı ve emsalsiz stilleriyle her insanın arasında kendisini hususi algılayabileceği bir dünya yaratmaktadır. Tüm dünyada hızla yayılan ikinci el ürün akımı pek oldukca ferdin farklılık arayışını karşılar hâle gelmiştir.
Pazarlamaya dair tartışmalar
Son yıllarda tüketicilerin çevresel sorunlara karşı ilgilerinin artması, şirketlerin satışlarını artırmak amacıyla ürünlerini satarken sürdürülebilirlik ile ilgili kavramları kullanmaya motive ediyor. Çevre ve sürdürülebilirlik konuları karmaşa olduğundan tüketicileri yanıltmak da kolaydır. Şirketler sürdürülebilirliği marketing hilesi olarak kullanarak bir ürün yada hizmetin gerçeğe aykırı olacak şekilde çevre dostu, sürdürülebilir, doğaya zararsız vb. özelliklerde bulunduğunu vurgulayarak mali hasılatları için kullanıyorlar.[87]
Nakliyeye dair tartışmalar
Nakliye ve lojistik sektörü, hammaddelerin taşınmasıyla küresel tedarik zincirini olası kılıyor. Ancak üreticilerden mağazalara nakliye aşamasının her durağında ürünün karbon ayak izinin arttığı düşünülüyor. Nakliye sektörü nerede ise tamamen fosil yakıt kullanımına bağlı olduğunda çevreye etkisi çok büyük. Hızlı moda alanında ismini sıkça duyduğumuz H&M'in nakliye kaynaklı emisyonları, toplam sera gazı emisyonunun %43’ünü oluşturuyor.[88] H&M nakliye sektöründeki karbon ayak izini minimize edebilmek adına çevreye kırılgan nakliye şirketleriyle çalışmak gibi önlemler alıyor. Bunun yanında H&M, nakliye verimliliğini çoğaltmak da dahil olmak suretiyle şirketlerin tedarik zinciri sürdürülebilirliğini ilerletmesine destek olan ABD Birleşik Devletleri Çevre Koruma Dairesi'nin SmartWay programı şeklinde kuruluşlarla birlikte çalışıyor.[89]
Sürdürülebilir modanın geleceği
Moda sektörünü petrolden sonra dünyada ikinci en büyük kirletici sanayi (S360, Fast Fashion). Tekstil üretimi her sene bir milyar ton karbondioksit salımına yol açıyor. Bu miktar her yıl tüm uluslararası uçuşlar ve gemi yolculuklarında salınan karbondioksit oranının toplamından daha fazla.[90]
Son yıllarda moda endüstrisinin yarattığı olumsuz çevresel ve sosyal etkisinde bırakır daha oldukca hissediliyor. Moda sanayisine sistemsel bir bakış açısıyla yaklaşıp, bu döngünün parçalarının iyi mi işlediği mevzusunda düşünen insanlar artık bu endüstrinin daha sürdürülebilir olması adına emekler yürütüyorlar. Yürütülen emek harcamalar sonucunda döngüsel ekonominin ilkeleri ile ahenkli, canlandırıcı ve yenileyici özellikte, sektör, toplum ve çevre için kazanç yaratan yeni bir moda ekonomisine dair bir bakış amaçlanıyor.[91]
En büyük fast fashion markalarından H&M, sürdürülebilirliği iş stratejisine entegre etmeye çalışıyor. Aşırı tüketimle “al-at” modeli destekleyen süratli modanın sürdürülemez olduğu eleştirilerine “kapalı döngü” (closed loop) stratejisi ile cevap veriyor. Bunun için başlattığı giyim toplama kampanyası, tüketicilerin çöpe atacağı kıyafetleri toplayarak bu kıyafetlerin geri dönüştürülmesini veya tekrar kullanılmasını hedefliyor.[7]
bizim ülkemizde sürdürülebilir moda
Global olarak yayılan sürdürülebilirlik akımı, Türkiye'de de önem kazandı. Moda arama motoru GLAMI'nin yapmış olduğu Moda Araştırması'na göre 2019 yılında, sürdürülebilir alışverişte ve geri dönüştürülebilir paketlemeye verilen değerde artış görülmüştür. Ankete katılan 5306 bireyin %63'ü son bir yılda sürdürülebilir markalardan alışveriş yaptığını dile getirmiştir.[92]
Moda tasarımı (reel adı "moda, yaratı"dur) toplumun değişik kesimlerinde, bilhassa genç nesilin yenilik ihtiyacını, daha doğru bir ifadeyle yenilikçilik (inovasyon) ; yenileşim arayışını karşılamak suretiyle oluşan endüstirel tasarım alanıdır.
Endüstriyel moda tasarımı
Giyim arayışı gereksinim duyan bu yönde gelişen eğitim (moda eğilim) ihtiyacını karşılamak suretiyle aktüel anlamda daha önce denenmemiş şekilde yeni nesil tekstil ürünlerinin kullanılması veya maliyet sebebiyle yeni nesil olmayan kullanılagelen standart malzemelerle giysi kalıbının yeniden güncel anlayışın ihtiyacına cevap verebilecek biçimde yeniden yorumlayan bir sanat tasarımı bölümü olarak da değerlendirilebilir.
Moda tasarımı demek birtakım insanların bir şeyleri düşünüp onları kâğıt üzerine geçirmelerine denir.
Çeşitli eleştiriler
Bazı sosyologlara gore moda; toplumsal görüş ve düşünce dışına çıkmak isteyen bir "genç fikir akımı" olarak da değerlendirilmektedir.
Askısız kıyafet üst, omuz askısı veya diğer görünür yardımcı vasıtaları olmadan üst gövdenin etrafına yerleştirilen bir giysidir. Genellikle iç korse ve / yada sutyen ile desteklenir, korse sıkılığı elbisenin kaymasını önler.
Onların tanıtılmasından bu yana, askısız kıyafetler birçok durumda sorunlu olduğunu kanıtladı. 21. Yüzyılın başlarında, birçok okul ve işyeri, kıyafet kuralılarının bir parçası olarak askısız elbiseleri özellikle yasaklamaktadır. 2012'de The Wall Street Journal'da yayınlanan bir Adecco araştırması Amerikalıların% 72'sinin askısız üstlerin uygunsuz yazıhane giyimi olduğunu düşündüğünü belirtti.[1] Straplez giysiler, vaizler ve rahipler tarafından özel bir kınama için seçilebilir. 2005 yılında Müslüman bir din adamı, mini etek ve şeffaf giysiler gibi diğer aleni renk giysilerin yanı sıra askısız elbiseleri "satanic" ilan etti.[2]
Kaynakça
^ https://blogs.Wsj.Com/atwork/2012/07/20/work-wear-101-what-not-to-wear-to-work/
^ https://www.Smh.Com.Au/national/muslim-cleric-women-incite-mens-lust-with-satanic-dress-20050424-gdl6ro.Html
Ayrıca bakınız
Sırtsız kıyafet
Bouffant kıyafeti
Ceket giysi
Kokteyl elbisesi
Taç giyme giysisi
Küçük siyah kıyafet
Gece elbisesi
Débutante elbise
Prenses elbisesi
Balo elbisesi
Sargı elbise
Krinolin, çemberli etek yada kabarık etek; 19. Yüzyılın ortalarından beri muhtelif zamanlarda popüler olan bir kadının eteğini çıkarmak için tasarlanmış sertleştirilmiş veya yapılandırılmış bir kombinezondur. Orijinal olarak, krinolin, atkılı ("crin") ve alt bölümü ve elbise astarı olarak kullanılan pamuk yada ketenden yapılmış sert bir kumaşı tanım etmektedir.
1850'lere gelindiğinde, krinolin terimi daha oldukca atkılı kombinezyonları tarafından sunulan şık siluete ve ve 1850'lerin ortalarında yerini alan halka eteklere uygulandı. Biçim ve işlevde bu çemberli etekler 16. Ve 17. Asır çemberli iç eteklerine benzemektedir.
İçindekiler
1 Etimolojisi
2 Tehlikeleri
3 Kaynakça
4 Dış linkler
Etimolojisi
Krinolin adı Latince crinis ("saç, kıl") ile Fransızca crin ("atkılı") kelimesiyle Latince linum (keten yapmak için kullanılan "iplik" yada "keten") kelimesinin bir kombinasyonudur. Eteğin yapımında kullanılan kelimeleri açıklamaktadır.
Tehlikeleri
Krinolin eteklerin yanıcılığı geniş seviyede rapor edilmiştir. 1850'lerin sonlarında ve 1860'ların sonlarında İngiltere'de krinolin ile ilgili yangınlarda ortalama 3.000 kadının öldüğü tahmin edilmektedir.[1] Buna benzer bir olay olarak 13 Şubat 1863'te The Times, Margaret Davey adlı 14 yaşındaki bir mutfak hizmetçisinin ölümü bildirildi.[2] 8 Aralık 1863'te Santiago, Şili’deki İsa’nın Kilisesi’nde ciddi bir yangın kararı iki ila üç bin içinde şahıs öldü. Ölüm nedeninin birçoğu, bayanların giydiği krinolinlerin yanıcı maddelerden oluşan kumaşından olduğu belirlenmiştir. Krinolin yangınlarının iki önemli kurbanı William Wilde'nin gayri meşru kızları Emily ve Mary idi, 1871 Kasım'ında akşam kıyafetlerinin alev almasıyla yanarak ölmüşlerdir.[3][4] Slaveykov, 1864'te, son 14 yılda dünya çapında en az 39. Bin 927 kadının krinolinle ilgili yangınlarda öldüğünü ve sati ya da oto-da-fé uygulamasından daha ölümcül olduğunu belirtti.[5] Alev geciktirici kumaşlar mevcut bulunmasına rağmen, bunların cazibeli olmadığı ve popüler olmadığı düşünülmüştür.
Küçük siyah elbise bir gece yada kokteyl elbisesi türüdür. Basit ve genellikle oldukça kısa kesilmişdir. Küçük siyah elbisenin kökeni Coco Chanel ve Jean Patou'nun 1920'lerin tasarımlarına dayanır.[1]
Elbisenin modern versiyonu klasik olandan önemli seviyede farklıdır: daha kısa etek, değişik renkler ve yaka türleri, dantel, fırfırlar ve diğer dekoratif unsurların kullanılması mümkündür.[2]
Kaynakça
^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim zamanı: 21 Ağustos 2020.
^ "Arşivlenmiş kopya". 29 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2020.
Ayrıca bakınız
Sırt dekolteli kıyafet
Parti elbisesi
Mini etek
Taç giyme giysisi
Gece elbisesi
Balo elbisesi
Prenses elbisesi
Askısız elbise
Sargı elbise
Külotlu çorap, çoğu zaman hanımefendiler tarafınca giyilen, belden ayak ucuna kadarki bölgeyi sıkıca kaplayan, saydam veya opak olarak iki ana ürün grubuna haiz giyecektir. Erkekler için külotlu çorap türleri de mevcuttur. Fonksiyonel nedenler ile veya görsel nedenler ile kullanılan bir giysidir. Çoraplar yada naylon çoraplar gibi, külotlu çoraplar da çoğu zaman naylondan veya naylonla karıştırılmış diğer liflerden yapılır. Tek parçadan oluşan külotlu çoraplar 1960'larda ortaya çıkmış ve o zamana kadar kullanılan naylon çoraplara bir alternatif oluşturmuştur.
Külotlu çoraplar moda olarak giyilmesinin yanı sıra, Batı camiasında bazen bayanlar tarafınca resmî kıyafetin bir parçası olarak giyilir. Ayrıca, birtakım firmalar ve okullarda, üniformanın bir parçası olarak etek veya şort giyildiğinde külotlu çorap yada tayt giyilmesini gerektirebilir.
İçindekiler
1 Tarihçe
2 Kompozisyon
3 Külotlu çorap tipleri
4 Kaynakça
5 Dış linkler
6 Ayrıca bakınız
7 Galeri
Tarihçe
1920'lerde hanım giysilerinin etek boylarının kısalması ondan sonra bacaklar ve bunlara giyilen çoraplar görünür hale geldi. Bu dönemde saydam çoraplar ipek veya suni ipekten imal edilmekte ve uyluğun üst kısmında sonlanmaktaydı. 1930'lardan sonrasında bu çorapların yapımında naylon kullanılmaya başlandı.[1] Bu tarihten sonrasında hanım giyiminin değişmez bir parçası haline gelen naylon çoraplar popülaritelerini 1960'lara dek sürdürdü.
Külotlu çorap ilk kez ABD'da Allen Gant Senior tarafınca 1959'da icad edilmiş ve Kuzey Carolina'da Glen Raven Mills firması tarafından üretilmiştir. Geliştirilen dairesel örme makinaları hem el işçiliğini azaltmış bununla birlikte dikişsiz çorapların yapımını olanaklı kılmıştır. Glen Raven Mills firması 1965'te ilk dikişsiz külotlu çorabı piyasaya sürmüştür.[2] Külot ve çorabı birleştiren bu elbise büyük alaka görmüş ve özellikle tetiklediği mini etek modası ile birlikte 1960'larda büyük bir hızla yayılarak naylon çorabın yerini almıştır. Külotlu çorabın yayılması korse ve jartiyer kullanımının da azalmasına yol açmıştır. Aynı dönemde Spandex veya Elastan'ın icadı külotlu çorabı daha huzurlu kullanışlı ve şık bir hale getirmiştir.[3]
Kompozisyon
Külotlu çoraplar genellikle standart bir yapıya haizdir: belin üst bölümü güçlü bir elastiktir; kalçaları ve kalçaları örten kısım daha kalınca bir malzemeden oluşur. Genital bölgeyi kaplayan köşebent veya ağ, ara sıra gözenekli pamuktan yapılma daha kuvvetli bir malzemedir. Ancak külotlu çorabın bacakları, kullanılabilir en ince kumaşlardan yapılmıştır ve kullanıcının ayak parmaklarına kadar tutarlı bir yapıya haizdir. Bunlar, erozyon ve yıpranmaya karşı koruma sağlamak için güçlendirilebilir.[4] Çoğu külotlu çorap, naylon ve çağdaş külotlu çorabın özelliği olan esnekliği ve biçim uyumunu sağlayan bir spandeks karışımından kaynaklanır. Naylon kumaş bir halde yırtılmaya eğilimlidir ve sert yada keskin herhangi bir şeye takıldıktan derhal sonrasında "akması" yaygındır.[5]
File çorap şeklinde külotlu çorap yapımında farklılıklar vardır. Külotlu çorap ipek, pamuk, kaşmir yada yün şeklinde öteki malzemelerden oluşabilir.
Külotlu çorap tipleri
Külotlu çorabın kullanımda olan pek fazlaca çeşidi mevcuttur. Çorabın saydamlığı denier cinsinden ifade edilir ve 5 denierden (görünmez veya oldukça ince) 15 (standart şeffaf), 40 (yarı opak) ve 80 deniere (opak) ve 120 deniere (kalın opak) cinsleri mevcuttur. Yine kullanılan iplik ve boyaya göre parlak yahut mat olarak da sınıflandırılabilir.[6]
Daha ince görünüm sağlayabilmek amacı ile külot bölgesi daha sıkı dokunmuş korseli (control top) modelleri, kalça bölgesini toparlayan (lifter) modelleri mevcuttur.[7] Mini etek ve şortlarla ya da mayo ile giyilmek suretiyle dikişsiz ve külot bölgesi aynı dokuda üretilen bele kadar saydam (seamles, sheer to the waist) ve açık ayakkabılarla kullanılmak suretiyle parmak bölgesi kuvvetlendirilmemiş modelleri de vardır.[8]
Desenli çorapların yanında file çoraplar da zaman zaman yaygınlık kazanan külotlu çorap türleridir.
Balo elbisesi bir baloya veya resmi bir vakaya giyilen bir gece elbisesidir. Çoğu sürüm, düşük dekolte, aleni kollar ve uzun kabarık biçim etekleri ile omuzları keser. Bu önlükler tipik olarak bir ceket, pahalı bir kumaşta örgün bir şal, bir ceket, moda yahut vintage takı ve gece eldiveni yerine pelerin veya örtü ile giyilir.[1] "Devlet süslemelerinin" giyileceği yerlerde, göğsüne tutturulmuş bir yay üzerindedir ve evli hanımefendiler bir taç giyerler. Yapay kumaşlar şimdi ara sıra kullanılsa da, en sık kullanılan kumaşlar saten, ipek, tafta ve kadife süslemeli, inciler, payetler, nakışlar, fırfırlar, kurdeleler, rozetler ve dantellerdir.
Beden eğitimi üniforması, egzersiz, spor, jimnastik, tatbikatlar ve diğer durumlarda giyilen askerî üniformadır.[1] Çoğu ordu, özellikle Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri ve onların Yedek Subayların Eğitim Kolordusu ve Genç Yedek Subayların Eğitim Kolordusu bileşenleri, ünite tatbikatı sırasında fiziksel tahsil üniformasının kullanılmasını gerektirir.[2][3]
Bikini, kadınlar için tasarlanmış, yüzmede kullanılan bir mayo türüdür. Bikini üretiminde suya karşı dayanıklı kumaşlar tercih edilmektedir.
Bikini, bir altlık ve bir sütyen olmak suretiyle, iki parçadan kaynaklanır.[1] Bikininin boyutu, leğen kemiklerinin tamamını kapatabileceği gibi G şerit bikiniler oldukca daha az alanı kapatmaktadır.
Bikini ismini 1946 senesinde bikiniyi tasarlayan Parisli tasarımcı Louis Réard'dan almaktadır. Parisli tasarımcı, bu adı atom bombasının test edilmiş olduğu Bikini Atolü isimli yere öykünerek vermiştir. Moda tasarımcısı Jacques Heim, aynı yıllarda benzer bir modeldeki tasarımı Atome (Atom) adıyla piyasaya sürmüştür.
Tek parça hanım mayosunun ortaya çıkışı ve yaygınlaşmasına oranla, bikininin benimsenmesi çok daha yavaş oldu. Birçok ülkede plajlarda ve kamuya açık alanlarda bikini giymek yasaklandı. Vatikan, bikini giymeyi habis bir günah olarak nitelendirdi.[2] Bikini hâlâ tavsif edilmeyen bir elbise olmaya devam ederken, aşamalı bir şekilde popüler kültürün önemli bir parçası hâline geldi. Bundaki en önemli rol, Brigitte Bardot, Raquel Welch, Ursula Andress şeklinde film yıldızlarındaydı. Böylece halk plajlarında ve filmlerde bikini giyilmeye başlandı.
Bikiniler 1960'lı yılların ortalarından itibaren Batı devletlerinde plaj kıyafeti, mayo ve altlık amaçlarına uygun olarak tasarlanmaya başladı. 20. Yüzyılın sonlarında bikinilerin kullanım alanlarına spor eklendi. Özellikle plaj voleybolu ve vücut geliştirme gibi sporlarda bikini giyimi ağırlık kazandı. 2000'li yılların başlangıcında bikini üretim sektörü yıllık 811 milyon dolarlık bir hacme haiz olup, güneşte bronzlaşma vb. Yan mamüller de zamanla bu sektörün mühim iş ortakları hâline geldi.[3]
Tarihi
Sicilya'daki Villa Romana Del Casale'de bulunan 4. çağ ilk çeyreğine ilişkin Bikinili kızlar mozayiği
İki parçalı bir deniz giysisi olarak da tarif edilebilen bikininin ilk örnekleri, II. Dünya Savaşı sonrası Fransa plajlarında görüldü. Fransız modacı Louis Réard tarafından 5 Temmuz 1946 yılında Paris'te tanıtılan bikini adı, ilk atom bombalarının kontrol edildiği Büyük Okyanus'taki Bikini Adası'ndan esinlenilerek türetilmiştir. O dönem Vatikan tarafından müstehcen bulunan bikini kınanmıştır. 60'lı yıllarda Brigitte Bardot, Ursula Andress, Raquel Welch şeklinde aktrislerin bikiniyi giymesi ile popülüritesi artmıştır.
Türleri
Bikiniler, 1970'li yıllarda üst parçası olmayan monokinilere dönmüştür. 1980'li yıllarda tanga, 2000'li yıllarda ise mayokini olarak yaşamımıza girmiştir. Özellikle vücut geliştirme gibi spor dallarında erkekler de bikini türevleri kullanmaktadır.
Bluz, vücudun üst kısmına giyilen, genellikle ince kumaştan meydana getirilen yada iplikten örülen hanım giysisi.[1] Fransızca blouse kelimesinde gelmektedir. Bugün, kelime en yaygın olarak bir kız yada hanım frak gömleği demektir.[2][3]
Dış bağlantılar
Bluz Tdk
Kaynakça
^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim zamanı: 18 Şubat 2022.
^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim zamanı: 18 Şubat 2022.
^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Şubat 2022.
Ayrıca bakınız
Cache-cœur
Bolero ceket
Göğüs dekoltesi
Boyundan askı
Dekolte
Sırt dekolteli giysi
Göğüs üstü elbise
Askısız kıyafet
Kırpma üst
Cache-cœur, her biri bir kayışa sahip iki sona ermiş üçgen parçadan oluşan kadın üst giyimi.[1] İlk kere 1920'lerde ortaya çıkmıştır. İki parça üst üste bindirilir ve uzunluğuna nazaran arkadan veya taraftan kayışlarla bağlanarak kapatılır. Kenarların üçgen şekli, giysiyi bir tür "V yakalı" yapar. Genellikle uzun kolludur ve yün gibi soğuktan sakınan malzemelerden yapılır. Gündelik kıyafet türünün bir parçasıdır.[2]
Dekolte, kadın kıyafetlerinde boyun, sırt ve göğüsleri kısmen açıkta bırakan kesim.[1] Sözcük, aynı zamanda, bu biçimde hazırlanmış kıyafetleri tarif etmek için sıfat olarak da kullanılır. Türkçeye 19. Yüzyılda Fransızca décolleté (yakasız)[2] sözcüğünden geçmiştir.[1]
Dekolte kitleye gece ve balo giysileri ile gelinliklerde çoğunlukla rastlanır. Bununla birlikte -iklim ve modanın etkisine bağlı olarak- gündelik kıyafetlerde de görülür. Batılı toplumlarda hanım modasının mühim bir parçası olan dekolte kıyafetler, bazı kültürlerde, tahrik edici bulunmuş olduğu için ve/ya dinî gerekçelerle tasvip edilmezler.
Boyundan askı, bir kadın üst giyimidir.[1] Elbise ve gömlek türünde olabilir. Giysinin önünden boynun arkasına doğru uzanır ve çoğu zaman üst sırtı açıkta bırakır.[2]
Bu, mayolarla beraber, sırtta amele yanığı maruziyetini en üst düzeye çıkarmak ve bronzluk çizgilerini en aza indirmek için kullanılır. Elbiseler yada gömlekler ile de kullanılır.[3]
Sırt dekolteli kıyafet
Sırt dekolteli giysi, giyen bireyin sırtını açığa çıkarmak için tasarlanmış bir elbisedir.
Göğüs dekoltesi sternumun üstünde yatan bir kadının göğüs ve memeleri arasındaki maruz kalan alandır ve yalnızca dekolte bir boyun çizgisi içeren giysilerle (yada yoğun, şeffaf olmayan vücut sanatı) görülebilir olanları ifade eder.[1][2] Bazı kültürlerde, bölünme gösterimi güzel duyu yada erotik olarak kabul edilir ve balo elbisesi, gece elbisesi, iç çamaşırları ve mayo şeklinde bölünmeyi vurgulayan düşük boyun çizgisine haiz kıyafetlerle ilişkilendirilebilir.[3] Bu kültürlerde hanımefendiler, tarih boyunca, zamanın ve yerin alçakgönüllülüğünün değişen modaları ve kültüre özgü normları bağlamında fiziksel çekiciliğini ve kadınlıklarını artırmaya çalıştılar. Uygun bağlamlarda uygulanan yöntemler bölünme de dahil olmak üzere memelerin vurgulanması ve kısmi gösterimini içermiştir.[4] Bazı kültürlerde, herhangi bir bölünme gösterimi kültürel olarak tabu olabilir (örneğin, İslam'da juyub).
Göğüs üstü elbise üst beden etrafına sarılı, kolsuz hanım giysiidir dönemidir. Genellikle göğüsler üzerinde sıkıdır ve düşmesini önlemek için çoğu zaman alt ve üst kısımlarında elastiki bantlar kullanılır.
Bandeau, görünüşte bir kumaş şeridi içeren bir giyimdir. Günümüzde terim, çoğunlukla bir kadının göğüslerini saran giysiyi ifade eder. Bandeau, 1940'larda iki parçalı bir mayonun üst kısmı olarak ortaya çıktı. Günumüzde spor veya mayolarda bikininin bir parçasıdır.[1] Göğüs üstü elbiseye benzer, sadece daha dardır. Genellikle askısız, kolsuzdur ve omuzdan çıkarılır.
Veya karnı açıkta bırakan üst giysilerinin genel adıdır.
Tarihi
Kırpma üstün erken tarihi, 1893 Chicago Dünya Fuarı'ndaki "Küçük Mısır " performansıyla başlayarak , orta vadiye doğru kültürel görüşlerle kesişiyor.[1] Kırpma üst İlk 1930'larda moda sektöründe ehemmiyet kazanmasında karşın [2] ve 1940 [3][4][5] - kumaş karne sebebiyle özellikle ikincisi Dünya Savaşı [6] - öyleydi o zamanlar büyük ölçüde mayo ile sınırlıydı. Barbara Eden [7] ve Jane Birkin benzer biçimde ünlüler tarafından giyilen yaygın kabul görmesi 1960'ların sonu ve 1970'lerin başındaki cinsi devrime kadar değildi.[8][9] Farklı bir tarz olarak, üzeri bağlı veya düğümlü gömlek [10] ortaya çıktı ve 1960'larda popülerlik kazanmıştır.
1980'lerde, aerobik çılgınlığının bir parçası olarak ve Flashdance filminin popülaritesinin paralelinde kesilmiş üstler daha yaygın hale gelmiştir. Şarkıcı Madonna, "Lucky Star " şarkısı için video klibinde file üst giydi.[11] Kırpma üstler, 2010'larda 1990'ların modasının geri dönmesi nedeniyle ortaya tekrar çıkmıştır.[12][13][14]
Crossdresser (özetlemek gerekirse CD), karşı cins ile özdeşleşmiş giysileri giyen kimse. Kadın ise adam kıyafetleri, adam ise hanım giysileri giyen kimsedir. Kavram, kıyafetlerin yanı sıra, karşı cins ile özdeşleşmiş aksesuarları; saç, sakal, bıyık, kaş modellerini ve makyajı da kapsar. Crossdresser kimseler bunu cinsi yönelimlerinin bir sonucu olarak yapabilecekleri gibi; kimliklerini gizlemek, herhangi bir sanat gösterisinde yer almak ya da cinsi bir tapıncak olarak da yapabilirler.
Kavram İngilizce cross (karşı) ve dress (giyinmek) sözcüklerinden oluşur. İngilizcede öncelikle, 1911 senesinde, Almanca transvestite kelimesine karşılık olarak oluşturulmuştur.[1]
Amerikalı fotoğrafçı Frances Benjamin Johnston, erkek giysileri içinde.
Tarih boyunca insanlar oldukca çeşitli nedenlerle karşı cinsin kimliğine bürünmüşlerdir. Örneğin Hindistan'ın birtakım yörelerinde yeni evlenen çiftler nazardan korunmak için birbirlerinin giysilerini giyerler.[2] Kadınların sahneye çıkmasına hoş bakılmayan veya dinî gerekçelerle izin verilmeyen birtakım muhafazakar toplumlarda adamların kadın rollerini oynamasına veya hanım kılığında dans etmesine sıklıkla rastlanır.
Travesti
Ana madde: Travestilik
Travesti, genellikle cinsel haz aldığı için,[3] karşı cinsin kıyafetlerini giyen kimsedir. Sıklıkla eşcinsellikle karıştırılır ancak travestiler heteroseksüel yada eşcinsel olabilirler.[3]
Drag queen
Ana madde: Drag queen
Drag queen, abartılı hanım kıyafetleri giyen ve bilinçli olarak bir kadın karikatürü benzer biçimde davranan adamdır.[3] Queen sözcüğü İngilizcede homoseksüel erkek anlamına da gelir[4] ve drag queenler çoğu zaman eşcinsel erkeklerdir.[3]
Boğazlı yaka boğazlı kazak türüdür. 19. Yüzyılın sonlarından itibaren boğazlı yakalar, sıradan işçiler, sporcular, denizciler ve deniz subayları tarafınca yaygın olarak giyildi.[1] 20. Yüzyılın ortalarından beri boğazlı yakalar akademisyenler, filozoflar, sanatçılar ve entelektüellerle yakından ilişkilendirilmiştir. Noël Coward tarafından 1920'lerde benimsenmeleri, boğazlı yakaları kısa bir orta derslik moda akımına dönüştürdü ve feministler onları unisex bir ürün haline getirdi.[2]
Lastik çizme (veya Wellington çizmeleri) ayakları sudan, nemden ve diğer çevresel faktörlerden korumak için orijinal olarak tasarlanmış bir tür ayakkabı, bot yada çizme'dir.[1]
İlk lastik botların prototipi, Güney Amerika Kızılderililerinin botlarıydı. Bir lastik bitkisinin suyuna diz boyu girdiler ve lateks ayakları üzerinde dondu.
1839'da Amerikalı mucit Charles Goodyear kauçuğa sabit bir kıvam vermeyi başardı.[2] Goodyear, buluşunu Thomas Hancock ve Charles McIntosh ile paylaştı ve 1851'de ilk lastik çizmeler ortaya çıktı.
Çağdaş kullanımda Wellington çizmeleri su geçirmezdir ve çoğunlukla halojenleme bir polimer olan kauçuk yada polivinil klorürden (PVC) yapılır.[3]
Dar kesim pantolon bacaklara sıkıca oturan ve minik bir bacak açıklığında sonlanmış pantolon çeşididir. Boyuta bağlı olarak çevresi "9 ila 20" arasında herhangi bir yerde olabilir.
Bazı stillerde, ayağın üstünden çekmeyi kolaylaştırmak için bacağın alt kısmında fermuarlar gerekir.[1] % 2 ila% 4 likra içeren streç kot, kotların süper ince bir oturuşa sahip olmasını sağlamak için kullanılabilir. Kısa kesim kot pantolonlar çeşitli renk ve stillerde gelir.
Midi giysi sık sık belden kıstırılmış, bel dikişi olmayan, sıkı, düz kesim bir elbisedir. Genellikle vardiyalı giysi ile karıştırılır. Elbiseyi inşa ederken, korsaj pensleri tek bir pens halinde birleştirilerek korse ve etek birleştirilir.[1] Bu, etek penslerini korse bel pensi ile hizalar. Elbise, etek bölümü takıldığı için bele vurgu yapar. Midi elbise birçok desen ve uzunlukta gelebilse de çoğu zaman kısa kollu giyilir ve diz uzunluğuna ulaşır.
Modelistlik, tekstil sektöründe özellikle dokuma ürünü kumaşlardan elde edilecek giysilerin modelist tarafından, evvelde belirlenmiş uluslararası standart ölçü tablosuna gore seri üretim amaçlı model kalıbının hazırlanmasına verilen addır.
Kişiye özel kalıp çıkarma
Aynı zamanda kişiye özel olarak hazırlanan kıyafetler için ise drapaj (reel model üzerinden emek harcama) yöntemi ile kişiye özel ölçülerde kalıp çıkarılması ihtimaller içindedir.
Cutting patterns in a sewing class.
Fitting a muslin on a dress form. This dress biçim is adjustable to match the sewer's measurements, and the muslin has been fit around the form accordingly, by taking it in two inches at the back, a smaller fit than the original pattern.
Home sewing pattern
Bilgisayarlı modelistlik
Ticari ölçekli işletmelerde seri üretim durumu söz konusu olduğu için yapılacak üründen yüzlerce üretileceği için olası kumaş kayıplarının en aza inmesi kullanılan kumaşın fiyatını düşüreceği gibi bu konum üretilen ürününde fiyatına yansıyacağı ve ticari rekabette ciddi bir avantaj olacağı için uzun metrajlı kumaşların kullanılacağı seri üretimlerde bilgisayarlı modelistlik daha kısaca kumaş kesim planı için hazırlanan pastal pilanı (kumaş kesim kalıbı) açısından olmazsa olmazlardan biridir.
Pratik modelistlik
Daha önceden yapılmış olan bir elbisenin kabının yeniden çıkartılması için bilhassa iğneli rulet denilen iğne ile işaretleme icra eden rahat bir el aleti ile düz bir masaya kalıbın çıkacağı mülaj kağıdı üstüne yatırılır ve kalıbı çıkarılmak istenilen elbisenin birleşme yerlerinin üstünden geçerek, iğneli ruletin iğneleri elbisenin kumaşının arasından iğneleri geçerek elbise ile masa arasındaki mülaj kağıdı üzerinde delikle oluşmasına sebep olur. Daha sonra dikiş paylarıda ilave edildikten sonra elbisenin birebir kalıbı mülaj kağıdı üstüne kolayca çıkarılmış olur.
Lolita (ロリータ・ファッション rorīta fasshon), Viktorya ve Edward döneminin çocuk giyiminden ve Rokoko döneminden kalma stillerden etkilenen Japonya'daki modanın bir altkültürüdür.[1][2][3][4][5][6] Lolita modasının oldukca bariz bir özelliği, zarafetin estetiğidir.[7] Bu giyim alt kültürü üç ana alt stilde kategorize edilebilir: 'gotik', 'klasik' ve 'tatlı'.[8][9][10] Ayrıca 'Denizi', 'Kırsal', 'Hime' (prenses), 'Ero', 'Guro', 'Oryental', 'Punk', 'Shiro (beyaz)', Kuro (siyah) ve Steampunk Lolita benzer biçimde diğer birçok alt katmanı mevcuttur. Bu kıyafet seçimi, 1990'larla 2000'lerde Japonya ile diğer ülkelerde çok takip edilen yaygın bir altkültüre dönüştü ve daha yaygın hâle gelmesine karşın 2010'larda Japonya'da azalmaya başladı
Leotard beden kaplayan, sadece bacakları açıkta bırakan, unisex, tek parçalı bir giysidir. Giysi evvela Fransız akrobatik sanatçısı Jules Léotard (1838–1870) tarafınca ünlü oldu. Kolsuz, kısa kollu ve uzun kollu mayolar var. Bacakları da kapsayan unitard bir varyasyondur.[1]
Leotardlar, akrobatlar, jimnastikçiler, dansçılar, artistik buz pateni aktörleri, sporcular, oyuncular, güreşçiler ve sirk sanatçılar tarafınca hem ergonomik giysiler hem de performans kostümleri olarak giyilir.[2] Genellikle bale etekleri üstte ve taytlarda veya ara sıra bisiklet şortu ile iç çamaşırı olarak giyilirler. Gündelik bir giysi olarak, bir kemer ile bir leotard giyilebilir; ek olarak tulum yada mini etekler altında giyilebilir.
Leotardlar çoğu zaman kasıkta çıtçıt olan vücut giysisinin aksine boyundan girilir. Kepçe boyunlu mayolar geniş boyunlu açıklıklara haizdir ve giysinin esnekliği ile yerinde tutulurlar.[3] Diğerleri boynuzlu veya polo boyunludur ve boyun arkasına bir fermuar yada çıtçıt ile yakındır.
Leotardlar, yoga, kardiyovasküler egzersiz, dans, pijama, giysi altında fazlaca kattan oluşan ısı, eğlence ve gündelik giysiler gibi muhtelif amaçlar için kullanılır.[4] Çocuk giydirme ve oyun kıyafetlerinin bir parçasını oluşturabilirler ve üst olarak giyilebilirler.
Pantolon, belden süregelen ve paçaları ayak bileklerine inen kıyafet.
Moda, erkek pantolonlarının biçimine büyük değişiklikler getirmemiştir. Pantolonların boyları uzun ve kısa, paçaları dar yada bolca (gemici pantolonu), bacaklara yapışık (kayak pantolonu) olabilir. Paçalar, kıvrık veya düzdür. Pantolonların ön, arka veya yanlarında cepler olabilir.
Kot pantolon, kumaş pantolon, keten pantolon, kadife pantolon gibi değişik dokumaları vardır.
Biçimi mutlaka, adam giyiminin başlıca unsurlarından önde gelen pantolon daima aynı parçalardan meydana gelir. Bunlar, pantolonun gövdesini oluşturan dört büyük parça ile kemer, düğme yada fermuarın dikildiği pat bölümü denen ikinci dereceden parçalardır.
Geçmişi
Figüratif sanat delillerine dayanarak ilk pantolon giyimleri muhtemelen M.Ö. 24 binlerde güney Sibiryanın Mal'ta-Buret' kültür alanında sanılmaktadir.[1] Kesin tespit ve binicilik için yünden icat edilen ilk pantalon ise Çinin Turfan (Xinjiang) eyaletinde bulunan ve M.Ö. 1300-1000 yıllara dayanan Yanghai mezarlıkta bulunmaktadır.[2][3] Bu pantolonun üzerindeki damgaların Türk kültür coğrafyasındaki birtakım örneklere benzemektedir.[4] Pantolon ata binmek için geliştirilmiş Orta Asyadan Hunlarla Avrupaya ve Choularla ve Gutilerle Tarım Havzasına gelen bir Türk giyimi olduğu düşünülmektedir.[5][6][7]
Venedikliler, 4. Yüzyılda Roma'da öldürülen Hristiyan doktor Panteleone'yi anmak için "pantaloni" dedikleri günümüz pantolonunun atası olan dar ve uzun külotları giydiler. 16. Yüzyılda Fransa ve İngiltere'yi dolaşan Commedia dell'Arte gruplarının sevilen karakterlerinden birisi de Pantalone idi. Pantalone, uzun don giyen zengin ve yaşlı bir tiplemeydi. 17. Yüzyılda denizciler ve çocuklar tarafından benimsenen Pantalone'nin uzun donu Fransız Devrimi'nin siyasal simgelerinden birisi oldu. Fransız soylularının tayta benzeyen külotlarının yerine uzun pantolonlar giyen Sans Culottes adıyla anılan grup böylece kendilerini varlıklı kesimden ayırdılar. Burjuva karşıtlığının bir simgesi olan pantolon, 1789'da soylulara karşı ayaklanan işçi ve köylü sınıfının üniforma olarak seçtiği bir kıyafet oldu.
Osmanlılar'da da denizciler ve işçiler şeklinde sıradan sınıfın giydirilmiş olduğu pantolon burada siyasi bir simge haline gelmese de giderek popülerliğini artırdı.[8]
Pantolon türleri
Baji
İspanyol paça
Bermuda şort
Uzun erkek mayosu
Golf pantolon
Kapri
Kargo pantolon
Marangoz kot
Dokuma pantolon
Churidar
Sıkıştırma kıyafet
Bisiklet şortu
Yunus şortu
Balıkçı pantolonu
Resmi pantolon
kısa kadın şortu
Hokey pantolonu
geniş paça pantolon
Kot pantolon
Jodhpurs
Jinbei
Kısa pantolon
Lederhosen
Düşük bel pantolon
Nábrók
Açık kasık pantolon
Palazzo pantolonu
Paraşüt pantolonu
Ragbi şortları
Koşu şortu
Şalvar
Skort
Dar kesim pantolon
Sompot
Eşofman altı
Türk pantolonu
Yürüyüş şortu
Kadın pantolonu
Yoga pantolonu
Zubaz
Pantolon askısı, kemer ve aksesuar türüdür. Etek, şort yada pantolonları tutmak için omuzlara giyilir.[1] Kayışlar, deriden yada dokuma kumaştan yapilabilir. Çoğu kayış, arkada X yada Y şekli oluşturabilir. Askılar tipik olarak eteklere ve pantolonlara klips yada düğmelerle bağlanır.[2]
Panyer hanımefendilerin iç kıyafet türüdür, 17. Ve 18. Yüzyıllarda, ön ve arka kısımları nispeten düz bırakırken, yan taraftaki eteklerin genişliğini uzatmak için giyilmişlerdir. Bu, dokuma desenlerin, detaylı süslemelerin ve zengin nakışın sergilendiği ve tamamen takdir edilebileceği bir panel sağladı.[1]
Paraşüt pantolonu bir pantolon çeşididir. Naylon, bilhassa yırtılmaz naylon kullanımı ile karakterize edilir.
Taslak madde Bu madde bir taslaktır. Bu maddeyi geliştirerek yada özelleştirilmiş eskiz şablonlarından birini koyarak Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz.
[1] Paraşüt pantolonları, 1980'lerde breakdansın artan popülaritesinin bir parçası olarak Amerika kültüründe bir moda haline geldi.
Elbise pabuç; bir pabuç stilidir. Gündelik kıyafet ile veya daha resmi etkinliklerde giyilir.[1] Elbise ayakkabısı tipik olarak bir spor ayakkabı ile tezat oluşturur.[2]
Elbise ayakkabıları birçok kişi tarafından standart günlük ayakkabılar gibi giyilir ve dansta, partilerde ve hususi günlerde yaygın olarak kullanılır.[3]
Türleri
Blucher ayakkabı
Brogue pabuç
Genelev ayakkabı
Derby ayakkabı
Monk ayakkabı
Oxford pabuç
Spectator pabuç
Winklepicker
Wholecut
Loafer
İskarpin
Prens Albert terlikleri
Venedik tarzı pabuç
Bale ayakkabısı
Topuklu pabuç
Mary Janes
Sindhi Mojari
Mule
Burnu açık pabuç
Eyer ayakkabı
Topuğu aleni ayakkabı
Eşofman, spor çalışmalarında giyilen, pamuklu veya bileşik kumaştan, iki parçalı spor giyimi.
Türkçe eşofman kelimesinin Fransızcadaki échauffement [eʃofmɑ͂] (ısınma) kelimesine benzerliği vardır.
Gece elbisesi uzun akan bir hanım elbisesi çoğu zaman resmi günlere giyilir. Giyim balerin eteği (orta buzağıdan ayak bileklerinin derhal üstüne), çay elbisesi (ayak bileklerinin üzeri) ve etek boyuna kadar uzanır. Gece elbiseleri genellikle şifon, kadife, atlas, organze vb. Gibi lüks kumaşlardan yapılır.[1] İpek, birçok gece elbisesi için popüler bir elyaftır. Terimler birbirinin yerine kullanılsa da, balo elbisesi ve gece elbiseleri farkına varır, zira balo elbisesi her zaman tam bir eteğe ve takılı bir korse sahip olur; veya düşmüş bir bel olabilir.
Kaynakça
^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim zamanı: 2 Haziran 2019.
Ayrıca bakınız
Sırtsız elbise
Bouffant giysisi
Ceket kıyafet
Kokteyl elbisesi
Taç giyme giysisi
Küçük siyah kıyafet
Balo elbisesi
Débutante elbise
Prenses elbisesi
Askısız elbise
Sargı giysi
Jarse, elastiki dokunmuş ipekli ya da yünlü bir kumaş veya bu kumaştan yapılmış yahut elastik örülmüş kıyafet. Adını Fransa'nın Jersey Adası'ndan alır. Fransa'da 1660'lı yıllardan beri bilinir.
Hızlı moda (fast fashion), en yeni, son olarak moda ürünleri, uygun fiyatlarla, alışveriş özgürlüğü ve heyecanı yaratacak tarzda şık mağazalarda müşteriyle buluşturmaktır.
Bütün dünya gibi Türkiye de bu global fast fashion akımından fazlaca etkilenmiş, hazır kıyafet pazarı yabancı fast fashion perakendecilerin istilasına uğramış durumdadır. Avrupa'nın en büyük moda şirketi olan Marks&Spencer bile, İngiltere ve Avrupa hazır kıyafet pazarındaki pazar payını H&M, GAP ve Zara benzer biçimde yabancı fast fashion zincirlere kaptırmaya devam etmektedir. Mintel'in son olarak inceleme sonuçlarına nazaran, 2002 yılı rakamlarına göre avrupa'nın en büyük hazır kıyafet şirketleri şu şekilde sıralanmaktadır:
M&S 5,9 milyar Avro
C&A 4,9 milyar Avro (-% 5)
H&M 4,7 milyar Avro (%91)
Zara 3,2 milyar Avro (%146)
Mango 950 milyon Avro (%103)
1998-2002 yılları arasındaki gelişme miktarlarına bakıldığında %146 ile dünyanın en hızlı büyüyen moda firması İspanyol Zara olmuş, bunu %103 ile yine İspanyol Mango ve %91 ile İsveç firması H&M izlemiştir. Diğer yandan M&S ve C&A pek fazlaca Avrupa ülkesinden çekilmiş, aynı dönem içerisinde C&A %5 küçülmüştür.
Bugün, müşterinin nabzını her an elinde tutan, doğru ürünü, doğru zamanda, doğru fiyatta, doğru pazara sunan şirketler başarılı olmakta ve hızla büyümektedir. Her geçen gün tüketiciler daha da bilinçlenmekte, onları doygunluk etmek daha da zorlaşmaktadır. Artık son kullanıcılar, kıyafet ve tekstil ürünlerinden daha yüksek kalite ve daha çok görsel ve fonksiyonel performanslar ister hale gelmişlerdir. Tüketiciler gün geçtikçe moda ürünlerinde daha fazla çeşit ve alternatif aramaktadırlar. Bu konum üreticileri ve perakendecileri, bir taraftan model başına üretilecek sipariş miktarlarını düşürmeye, öteki taraftan model sayısının/çeşitliliğinin arttırılmasına itmektedir.
Hırka, önden aleni, genellikle yünden yapılan bir giysi.[1]
Tarikat çalışanlarının giymiş oldukları kolsuz elbiseye de denir. Genellikle hırkalar yamalı olurlar. Durum her tarikatta değişiktir. Renkleri, uzunluk ve kısalıkları, kumaşı, biçimi o tarikatın geleneklerine nazaran farklılık gösterir.[2]
Şort, genellikle birtakım sporları yaparken giyilen, paçaları dizlerin yukarısında olan kısa pantolon.[1]
Şort sözcüğü, İngilizce short (kısa) sözcüğünün okunuşu olarak Türkçeye girmiştir. Temel yapısı bakımından don ile aynı olmakla beraber dondan farkı iç giyim amaçlı değil gündelik yaşamda dış kıyafet amaçlı kullanılmasıyla ayrılanlarına niteleme amacıyla denilir.[2] Şort aynı zamanda paçası bacağa yapışmayan aleni dökümlü kesim dikimli giysidir. Dış kıyafet amacıyla kullanımda yazları adam ve bayanların giydirilmiş olduğu diz üstünde paçası biten kısa kesimli bir tür pantolonu ifade ederken hem de bireysel ve takım sporlarının birçoğunda kullanılan kıyafet arasında kullanılır. Spor amaçlı olarak üretilenler bel kısmından lastikli ve lastik yanından geçen ek olarak bir de fitil uçkuru barındırır.[3]
Gündelik yaşamda dış kıyafet amacıyla genel amaçlı kullanılanlar ise belden kemerlidir. Bermuda şort gibi hususi biçimleri vardır.[4]
Türleri
Bermuda şort
Uzun adam mayosu
Boxer şort
Kulot
Bisiklet şortu
Kot şort
Yunus şortu
Spor şortu
Kısa hanım şortu
Koşu şortu
Skort
Bermuda şort, ek olarak bilinen öteki adıyla yürüyüş şortu[1] veya giyim şortu, hem kadın bununla beraber erkekler tarafınca giyilen belli bir kısa pantolon türü. Paçalı yada paçasız olarak diz'in yaklaşık 2,5 santimetre üstündedir.
Britanya Denizaşırı Toprakları'ndan olan Bermuda'daki popülaritesi nedeniyle ismini oradan almıştır. Diz boyu çoraplar, elbiseli gömlek, kravat ve blazer ceketle birlikte giyildiğinde erkekler için uygun bir iş kıyafeti olarak kabul edilmektedir. Alt tropikal ve tropikal iklimlerde bu tarz iş giysileri görülürken; günümüzde Batı'da iş meydana getiren bayağı bir politikaya haiz birçok işletme, sıcak mevsimlerde, özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Yeni Zelanda'da bu tür giyimlere izin vermektedir. Birçok pastel renk tonunun yanı sıra daha koyu tonlar da dahil olmak üzere çeşitli renklerde mevcuttur.
Gerçek Bermuda şortları, dizin altına uzanan "kapri" ile karıştırılmamalıdır. Şortlar buna benzer bir uzunluğunda olabilir, ancak genellikle Bermuda şortlarına gore daha havalı veya daha "terzi yapımı"dır. Batı Sahili Amerikan ve Avustralya modasına nazaran daha tipiktir.[kaynak belirtilmeli]
Tarihi
Bermuda şortları, Britanya Ordusu'nun tropik ve çöl iklimlerinde giymesi için yapılmıştır ve Kanada Kraliyet Donanması'nın yanı sıra Kraliyet Donanması tarafınca da hâlen giyilmektedir. İkinci Dünya Savaşı sırasında Bermuda'da giyimde yetersizlik vardı. Bermuda Bankası'nın eski genel müdürü Jack Lightbourn'a bakılırsa, Bermuda'daki Bermuda Bankası ve N.T. Butterfield and Sons Bankası, erkek çalışanlara müsait giyim bulunamayacağından kaygı ediyordu. Yerel bir terziden her erkek çalışan için İngiliz askerî şortlarından modellenen iki şort yaptırdılar. Şortlar fazlaca kaşıntılı gri pazenli bir materyalden yapılmıştı ve her çalışan, şortu giymeleri için iki çift ağır gri yünlü uzun çorap tedarik edilmişti. Bermuda'da iş kıyafetlerinin başlangıcı bu şekilde oldu.[2] Savaş sonrası dönemde Trimingham Bros. Ve H.A. & E. Smiths şeklinde yerel tacirler şortların tasarımını geliştirdi ve şortların popülerliği arttıkça daha parlak malzemeler kullandı.
Olimpiyatlar ve Paralimpik Oyunlarının açılış törenleri esnasında Bermuda'nın delegasyonu geleneksel olarak kırmızı Bermuda şortu (kırmızı, ülke bayrağının ana rengidir) giydi.
Boxer şort, genel hatlarıyla adamların giydiği bir iç çamaşır türüdür.
Don erkek ya da hanım iç giyiminde, eşeysel uzuvların olduğu bölgeyi örtme ve koruma amaçlı olarak kullanılan iç çamaşırlarının tümünün ortak adı.
Don, belden aşağı bölmeyi kapatmak ve korumak amaçlı, beyaz yada renkli pamuklu kumaştan yapılma bir tür iç kıyafet giysisidir. İki bacak arasından geçer ve arkadan ve önden bedeni kuşatarak bel bölgesinde birleşir.
İçindekiler
1 Paçalı don
2 Şortlar
3 Külotlar
4 Çeşitleri
5 Kaynakça
6 Ayrıca bakınız
Paçalı don
Kullanım rahatlığı ve terleme durumlarında devamlı açık alanda çalışmada çalışana kolaylık elde eden, bolca kesimli pamuklu dokuma ya da pamuklu kumaşlardan paçası diz kapağına kadar uzananlara paçalı don denir. Paçalı donlar, çağımızda daha çok kırsal kesimde, tarım işleriyle uğraşanlar ve yaşlı hanımefendiler tarafınca kullanılmaktadır. Tarla, bağ ve bahçe işlerinde çalışılırken toprak üzerinde bulunan küçük parazitlerin (kene, pire, karınca vs) ve zehirli canlıların (yılan, akrep, örümcek vs) bacaktan yukarıya çıkmasını engellemek ve korunmak suretiyle paçası diz kısmında lastiklidir.
Hanes marka boxer brief giymiş bir genç
Boxers Brief 1.Jpg
Floque marka boxer brief giymiş biri.
Şortlar
Şort biçiminde iç giyimde kullanılan ve baldırlarda kalana ise genel olarak şort (boksır) adı verilir. Şort (boxer/boksır) kadınlar ve erkekler tarafından da kullanılabilir. Her renk ve desende üretilebilmekle birlikte, dış giyimde kullanılan sportif ve gündelik genel dış giyimde kullanılan şortlardan, kullanılan kumaş biçimi, kesimi ve dikim yapısı olarak ayrılır.
Boksörlerin şortlarından esinlenilerek boksör şortu (boxer short) kelimesinin İngilizcesi'nin anlamca genişletilmesiyle bu ismi almıştır. Bel bölgesi lastikli olup boksör şortlarından farklı olarak erkek versiyonlarında genital bölgede bir sarahat bulunur.
Külotlar
Külotlar (Amerika ve Kanada'da panty, İngiltere ve İngiliz Devletler Topluluğunda Knickers ve Avustralya ile Yeni Zelanda'da undies) bayanların bel altı bölgelerine giymeleri için tasarlanmış genellikle hafifçe ve üste oturan bir giysi türüdür. Türkiye'de külot kavramı uniseks anlamlar taşımaktadır. Kıyafetin klasik bileşenleri genellikle lastikli bir bel bandı, genital alanları kapatmak için bir kısım (çoğu zaman pamuk şeklinde absorbe edici bir malzeme ile kaplıdır) ve bir çift bacak açıklığı (çoğu zaman lastikli) olarak özetlenebilir.
Külotlarda bacak uzantısı bulunmaz veya fazlaca kısa bir şekilde konulur. Terim genellikle çoğul hali ile kullanılır. Arka kısmın örtü oranını, yan kısımların kalınları ve giyildikleri yükseklik benzer biçimde kriterlere bakılarak değişik tiplere ayrılabilir. Bu kategoriler ne olursa olsun birbirinden oldukça ayrı değildirler ve kullanım markaların tercihine bakılırsa hafif farklılıklar gösterebilmektedir.
Çeşitleri
Bazı modellerinde lastikli bant bel hizasındadır ve popo kısmının tamamını kapatır. Klasik çeşitleri ise yan kısımlar kalçalarla beraber alçalır. Fransız kesimlerinde ise (yüksek kesim) yan derinlikler birazcık daha dardır.
Boyleg külotlar (adam şortu kesimi) ise erkek çeşitlerinden esinlenilmiştir ve kasıklardan sonrasında alta geçindiren kısa bacak kesimleri kullanır. Kontrol külotlar ise hususi bir tiptir ve genellikle destekleme ve daha zayıf gösterme amaçları için üretilir. Bunlarda genel anlamda darlaşan ve sıkıştıran (spandeks benzer biçimde) bir malzeme kullanılır ve bu türleri genel anlamda bel üzerine tırmanır. Hispter çeşitleri ise klasik türlere benzer fakat lastikli şeritli üst kısım kalça seviyesinde yani daha alçakta giyilir. Bikiniler de kalça seviyesinde giyilir fakat yan kısımlardaki kumaş daha dardır. String bikinilerde lastikli şerit bir ancak bir ip şeklindedir ve yan kısımlar bu anlamda en az ebattadır.
Bikininin popoyu kapatan bölümü klasik külotlardaki kadar büyük değildir. Tangalarda ise arka kısım tamamen kapatılır fakat lastikli şerit salt bir ip halinde üstten dolaşır. İpkinilede ise tangalar gibi ipten ibaret bir lastikli şeti vardır ama popo tanga da olduğu şeklinde tamamen kapanmaz. Kasık bölgesi poponun arasında uzanan ince bir ipe bağlıdır. Son zamanlara dek hanım iç çamaşırları vücudun organik hareketlerine yüzde yüz uyum sağlayacak halde yapım edilirdi ve bundan başka gaye taşınmazdı. 1940'larda Fredericks of Holloywood markası Hollywood'da ilk dükkanını açtı ve burada son aşama moda korseler ve dantelli çamaşırlar satmaya başladı. Kadın iç çamaşırında bu yeni stil daha büyük bir erotik anlam taşıyordu ve Bettie Page şeklinde mankenler yardımıyla daha pırıltılı bir hal aldı. Renkli, parlak, seksi ve daha heybetli hanım iç çamaşırı tasarımları ortaya çıktı.
Pamuk, saten, dantel ve ipek benzer biçimde farklı kumaşlar hanım iç çamaşırılarının yapımında kullanılmaya başlandı ve bu da bayanların bu çamaşırları daha oldukça istemesi ve kendilerini bu çamaşırlarla daha gözalıcı bulmalarını sağlamış oldu. Bu noktada külotlar artık basit hijyen mamüller olmaktan çıkıp zevk ve seksüalitenin evrensel birer simgesi olarak algılanmaya başlandı. 1960'larda ise insanoğlu hanım anatomisine uygunluk ve refah peşine düştüler ve eski hanım iç çamaşırı ekollerine bir dönüş yaşandı. Aslında hanım anatomisi konunun sansürlü oluşu sebebi ile yanlış tanınıyordu. Bazıları klasik hanım iç çaamaşırlarının bayanların görünümünü sınırladığını ve bozduğunu ileri sürdü. Bu hareket birçok kadının iç çamaşırlarına yeni bir gözle bakmasını sağlamış oldu ve daha doğal ahenk sağlayan iç çamaşırları üretilmeye başlandı.
Slip, kısa, vücuda oturan iç çamaşırı, iç giyim ve mayo türüdür.[1] Slipler, çoğu zaman leğen kemiği süresince kasık ve kalçalara kadar uzanır.[2] Hem erkekler aynı zamanda kadınlar tarafından giyilebilir. Kumaşa bağlı bir bel bandı ile muhtelif farklı tarzlara sahiptir.[3] Yüzme külotu ve şort mayo, mayo olarak kullanılan bir varyasyondur.
Lingerie kadın iç kıyafet terimidir. Fransızca kelime iç çamaşırı anlamına gelen 'lin' den türemiştir.[1][2] Fransızcada her iki cinsiyet için de iç kıyafet anlamında kullanılsa da İngilizcede sadece kadınların moda iç giyimleri (erotik görünüşlü, materyalleri tipik olarak; Likra, naylon, polyester, saten, ipek olan) anlamında kullanılmaktadır. Pamuk kullanılan mamüller için genelde kullanılmaz.[3]
Lingerie'nin içeriği, nispeten yakın bir zamanda çekici bir hale gelmiştir.[4] 20. Yüzyılın ilk yarısında, kadınlar iç giyimi üç büyük amaç için seçtiler; şekillerini değişiklik yapmak (il ilkin korseler ve sonrasında dönem ya da sutyenler), sıhhî sebepler için, ya da iffetleri için. Hanım iç giyimler genellikle büyük iri ve hacimliydiler. 20. Yüzyıl ilerledikçe iç giyim daha küçük ve daha müsait hale geldi. 1960'larda ‘münakaşaya yol açan’ lingerie üreticileri, mesela Frederick's of Hollywood iç giyimi gerçekte olduğundan daha iyi daha güzel daha çekici göstermeye başladılar ve lingerie’nin cinsi cazibeye haiz olduğu fikri gelişti.[5]
Lingerie endüstrisi 21. Yüzyılda dış giyimin iki katı fazla tasarımlarla genişledi.[6] Fransızcada buna 'dessous-dessus' doğrusu temelde dışgiyim gibi içgiyim deniyor. Faire Frou Frou Butik (antika olmuş deyişle ‘hava atmak’), lingerie’nin bu felsefesini kategorisinin aksesuar oluğunu söyleyerek müjdesini verir.[7]
2003 yılında küresel lingerie pazarının 29 milyar dolar olduğu tahmin edildi. 2005 senesinde sutyenler lingerie pazarının yüzde 56'sını ve külotlar yüzde 29'unu temsil ediyordu.[8] ABD Birleşik Devletleri'nin en büyük iç çamaşırı perakendecisi olan Victoria's Secret neredeyse yalnızca Kuzey Amerika'da faaliyet göstermektedir, ancak Avrupa pazarı'nda Chantelle, Triumph International ve DB Apparel şirketleri hakimdir.
Lingerie türleri
Baby-doll
Büstiyer
Kaşkorse
Dudou
Neglije
Baska
Yếm
Bikini
Monokini
Mikrokini
Tankini
Trikini
Sling mayo
Fransız kısa pantolonu
Külot korse (girdle)
Boxer şort
Külot
Tanga
Pençe külot (top pants)
String (G-string, C-string)
Korsaj
Korse
Korselet
Gecelik
Playsuit
Kombinezon
Teddy
Jartiyer
Gambaletto
Külotlu çorap
Naylon çorap
Baska
Boudoir
Tarlatan
Çemis
Krinolin
çemberli iç etek
Halka etek
Özgürlük korse
Panyer
Pantalette
Jüpon
Küçük pantolon
Jüpier
Vücut çorabı
File çorap
Vücut kıyafeti
Zentai
Skort yahut şort etek, çoğu zaman altta giyilen bir mikro şortun cephesini kapatan bir tür etek çeşididir. Bazı skortların altındaki şort ile skort bütünleşik olarak tasarlanmıştır.[1] Bu tür skortlar çoğu zaman tenis vb. Efora dayalı spor dallarında tercih edilmektedir.
Tarihçe
Skort kelimesi, etek (İngilizce: Skirt) ve şort (İngilizce: Short) kelimelerinin İngilizcelerinin birleşmesiyle oluşan bükümlü birleşimli bir sözcüktür. Kelime bazı bölgelerde deyimsel anlamıyla kullanılmaktadır. Skortlar, kısa pantolonlara benzeyen ve etek pantolon olarak satılan birtakım giysilere yakın bir kıyafet olsa da, skortlarda amaç giysinin etek benzer biçimde görünmesidir. Skortlar pantolon ve şortlardan, belden aşağıdaki geniş kesimleriyle ayrılmaktadır.
Skortlar bilhassa, spor, bahçe işleri, temizlik ve bisiklet sürme benzer biçimde efor ve huzur gerektiren etkinliklerde; kullanıcılarına rahatlık sağlamak ve bir etek görünümü oluşturmak suretiyle tasarlanmıştır.
Montgomery Ward, kendisine ilişkin 1959 bahar-yaz kreasyonunda skort olarak adlandırdığı bu giysi tasarlamıştır. Skort, akordeon ve bıçak pilili bir üst kumaştan oluşan bir tür şort olarak olarak bu zamanda düşünülmüştür. Ancak seneler içerisinde, skort; şort etek şeklinde gösterme amacıyla özellikle şortun arka kısmını kapatan bir kanat kumaşla hazırlanan etek-şort çifti anlamında kullanılmaya başlanmıştır. Anlam değişimi devam ederek, son yıllarda bu terim, şort ile kombin gerçekleştiren tüm etek çeşitleri için başvurulan bir terim hâlini almıştır.
Kadın sporlarında skort
Skort, hanımefendiler tarafından icara edilen çim hokeyi, tenis, golf, bovling ve kamogye gibi spor dallarında popülerdir. Bunun yanında, kortlar atletik üniformaların mühim bileşenlerindendir.
Kadın kıyafet markası Leon Levin tarafınca "Q" etek yada "skort" olarak adlandırılan bu etek yumuşak hatlı etek, kullanırlarına geniş bir hareket kabiliyeti vermesi sebebiyle 1960'larda hanım tenisçiler arasında beğenilir-oldukca kullanılır bir hâle gelmiştir.
Kısa kadın şortu son aşama kısa şortları tanımlayan pantolon türüdür. Bu terim ilk olarak 1970 senesinde Women's Wear Daily tarafından kadife ve saten gibi lüks kumaşlarda meydana getirilen şortları tanımlamak için kullanılmıştır.[1] Daha sonra 1970'lerin ortalarında sex endüstrisi ile ilişkilendirildiler. Bununla birlikte, kısa pantolon, 2010'larda kulüp kıyafeti olarak popüler olmaya devam ediyor ve çoğu zaman eğlence sektöründe, özellikle de ponpon kızlar ve yedek dansçı'lar tarafınca giyiliyor.[2]
Mini etek, diz kapağından yukarıda kalan kısa eteklere verilen genel addır. Geçmişi MÖ 14. Yüzyıla uzanan mini etek, 1960'larda yaygınlık kazandı. Josephine Baker'in 1920'li yıllardaki gösterilerde kullandığı "muz elbise", çağdaş mini eteğin ilk örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Mikro etek
Kot mikro etek
Mikro etek çok kısa, mini etekten daha kısa bir etek türüdür. Mikro etek şayet altına başka bir elbise giyilmediyse kalçanın alt kısmını açıkta bırakır. Bundan kaçınmak için tayt yahut şortla birlikte giyilebilir.
Fundoshi (褌), uzun pamuktan yapılan geleneksel bir Japon erkek iç giyimidir. II. Dünya Savaşı'ndan önce, fundoshi Japon erişkin adamların geleneksel iç çamaşırıydı. Bununla birlikte, savaştan sonrasında Japon pazarına yeni iç çamaşırı getirilmesi ile hızla kullanması azaldı.
Günümüzde fundoshi esas olarak iç çamaşırı değil, Hadaka Matsuride festivalinde veya bazen mayo olarak kullanılmaktadır.
Jockstrap, (hem de jock, jock strap, kayış, destekçi veya atletik destekçi olarak da bilinir), bisiklet binme süresince, i·lişki sporlarında veya öteki güçlü fizyolojik aktivitelerde erkek cinsel organını destekleyen bir iç çamaşırıdır. Bir jockstrap, genital bölge için bir yardımcı kılıfına haiz bir kemer (genellikle esnek) ve kese tabanına ve bel bandının kalçadaki sol ve sağ taraflarına yapıştırılmış iki elastiki kayıştan kaynaklanır.
Jockstrap atletizm amaçlı en yaygın olarak Kuzey ABD'da giyilir.
Külot, hanımefendiler tarafınca giyilen bir iç çamaşırı türüdür.
Külotlar başlangıçta bir kadının gövdesinin alt yarısını da kapsayacak halde tasarlanmış olup[1] 1970'lerden beri külot yalnızca genital bölge ve çevresini kapsayacak hale geldi.
Külotlar vücuda oturan yada gevşek olabilir. Tipik bileşenler arasında elastiki bir bel bandı, genital bölgeyi kapatan bir kasık paneli bulunur.[2]
Külotlar, pamuk, dantel, lateks, deri, likra, naylon, polivinil klorür, polyester, ham deri, saten ve ipek benzer biçimde muhtelif malzemelerden yapılır. Külot tipik olarak iki parçadan kaynaklanır. Kasık ve yanlarda dikişlerle birleştirilir. Ek bir köşebent genellikle kasıkta bulunur, bel bandı ve bacak açıklıkları elastikten yapılmıştır.[3]
20. Yüzyılın sonlarına kadar, külotlar büyük, tam kesimli külotlardı, genellikle beyaz pamukluydu ve tamamen faydacıydı, görsel çekicilik için tasarlanmamıştı. 20. Yüzyılın 2. Yarısında insan cinselliğine yönelik rahatlatıcı külotlar büyük bir değişime yol açmıştır.
İçindekiler
1 Stiller
2 Kaynakça
3 Ayrıca bakınız
4 Galeri
Stiller
Külotlar, arka kapama miktarı, yanlardaki genişlik ve giyildikleri yükseklik benzer biçimde kriterlere bakılırsa muhtelif tarzlarda sınıflandırılır. Bu kategoriler mutlaka değişik değildir ve kullanım, markalar arasında farklılık izah edebilir:
Yapışkanlı külotlar zaman zaman askısız külotlar olarak tanımlanır. Önde ve arkada çıplak minimum kısımları kapatan bir mikro külot şeklidir. Kadınlar külot çizgisinin görünmesini istemediğinde kullanışlıdırlar.[4]
Bikiniler, hipsterlar gibi kalça hizasında oturur, sadece yan bölümlerin kumaşı daha dardır. İpli bikini tipi ile yan kısımlar tamamen ortadan kalkıyor ve bel bölümü ancak ip benzeri malzemeden oluşuyor.
Boyshorts, don varyasyonu olan boxer şort'lara benzerliklerinden dolayı alır. Bazıları, sineklik ve kontrast süslemeli adam külotlarına benzer. Erkek külotlarının aksine, bu tarz genellikle düşük kesimdir. Erkek şortları genellikle kalçaların çoğunu kaplar.[5]
Slip bele yada göbeğin derhal dibine kadar yükselir ve arkada tam koruma sağlar.
Cheekies, önde bir hipster, bikini yada adam şortu olarak şekillendirilebilir. Arkada, kalçaları saracak halde tasarlanmıştır.[6] Kumaşın kısmen yanakların arasına oturmasını sağlamak için bir dikiş yada çıkıntıya sahiptirler.[7] Her bir yanağın dış 1/3 ila 1/2'tepsi açıkta bırakırlar ve çoğu zaman bir dantel yada taraklı süslemeye sahiptirler.
Hipsterlar, bel bandı kalçaların üzerinde düz olacak şekilde vücudun alt kısmına giyilir.
Tangalar bikiniden daha azca arka kapsama alanıyla orta ila minimal düzeyde bir koruma sağlar ve bel bandı yanlarda dar bir şeride indirgenir.
String'lerin tangalara benzer bir bel bandı vardır, sadece arka koruma çoğunlukla kesilir.
Sütyen, kadınlar tarafınca meme ve göğüsleri örtmek, desteklemek ve kaldırmakta kullanılan bir giyecektir. Genelde iç çamaşırı sayılmakla birlikte bilhassa giyenin vücut hatlarını belirlemesi sebebiyle temel bir giyecek olarak da nitelendirilmektedir. 19. Yüzyıl sonu ve 20. Yüzyıl başlangıcında geliştirilerek korsenin yerini almıştır. Dünyanın derhal her yerinde üst vücut parçası için en yaygın kullanılan iç çamaşırıdır.
Sütyen, günlük aktiviteler esnasında göğüsleri biçimlendirmek ve desteklemek için kullanılır. Spor sütyeni şeklinde özel sütyenler egzersiz sırasında extra destek sağlamak amacı ile tasarlanmıştır. Kimi kullanıcılar sütyen kullanmanın göğüsleri ilerki yaşamda sarkmadan koruyacağına inanmaktadır.
İçindekiler
1 Tarihçe
1.1 Toparlayıcı Sütyen
1.2 Destekli Sütyen
1.3 Dekolte Sütyen
1.4 Emzirme Sütyenler
1.5 Sporcu Sütyenler
1.6 Straplez Sütyen
1.7 Büstiyer
1.8 Seksi Sütyen
2 Kaynakça
3 Dış linkler
4 Ayrıca bakınız
Tarihçe
Modern sütyen
Tarihî sütyen
Kadınlar eski zamanlardan beri göğüsleri örtmek, desteklemek ve kaldırmak için çeşitli giyecekler kullanmışlardır. MÖ 7. Yüzyıla ait bazı Minos resimlerinde birtakım hanım atletlerin çağdaş sütyen benzeri kıyafetler giydiği görülmektedir.
16. Asır ondan sonra varlıklı bayanların iç giyiminde yaygın giyim göğüsleri yukarı kaldıran korse olmuştur. 19. Yüzyıl sonlarında desinatörler korseyi parçalara ayırarak daha kullanışlı bir hale getirmeye çalışmışlardır: Alt vücut için daraltıcı kuşak seçimi korseler ve üst vücut için göğüsleri omuza asan cihazlar.
ABD Birleşik Devletleri'nde Mary Phelps Jacob, 3 Kasım 1914 tarihinde, çağdaş sütyenlerin temeli olarak düşünülen ilk sütyen tasarımı için patent aldı.[1] 1930'lara değin yaygın üretime geçmemesine karşın uygar sütyeni daha fazla andıran giyecekler 20. Yüzyıl başlarında ortaya çıkmıştır. Bu devre daha sonra sütyen korsenin yerini almış ve üretim ve satışı ile milyon dolarlık bir endüstri haline gelmiştir. Zaman içinde sütyen fonksiyonellik kadar bir moda unsuru haline de gelmiştir.
Sütyenleri model model incelemekte yarar vardır. 19. Ve 20. Yüzyılda, her ne kadar göğüs dikleştirici, şekillendirici olarak kullanılmış olsalar da, günümüzde bu mamüllerin kullanımını, daha çok kategorize etmek daha doğru olacaktır.
Toparlayıcı Sütyen
Bandeau
Destekli Sütyen
Dekolte Sütyen
Sporcu Sütyenler
Straplez Sütyen
Büstiyer
Seksi sütyen
Bralette
Erkek sütyeni
Emzirme sütyeni
Eğitim sütyeni
Spor sütyeni
Wonderbra
Balenli sütyen
Toparlayıcı Sütyen
Dağınık, tarzsız ve sarkık göğüslerin toparlanmasına yardımcı olan sütyendir.
Destekli Sütyen
Küçük göğüslere büyük manzara verilmesi amacıyla kullanılan sütyen modelidir. Sütyen kabının içinde göğüsleri bir gövde büyük ve daha dik imlemek için push-up olan sütyenlere; push-up, silikonlu veya destekli sütyen ismi verilir.
Dekolte Sütyen
Göğüs hatlarının dışarı çıkarılmasında kullanılan sütyen çeşididir.
Emzirme Sütyenler
Gebe annelerin, emzirme esnasında sütyenleri çıkarmadan göğüs uçlarını dışarı çıkarabilecekleri sütyen modelidir.
Sporcu Sütyenler
Sporcu sütyeni şeklinde hususi sütyenler egzersiz sırasında ekstra destek sağlamak amacı ile tasarlanmıştır.
Straplez Sütyen
Askısız sütyen modellerine verilen genel addır.
Büstiyer
Bayanların kıyafetlerinin içinde kullandığı çarpıcı, göze çarpan, işlemeli kumaştan yapılma askılı yada askısız üstlüktür.
Seksi Sütyen
Sütyene kışkırtıcılık ve cazibe katan düşlem sütyen modellerine verilen isimdir.
Zentai (Japonca ゼンタイ), tüm cildi kapatmak için kullanılan dar bir kıyafettir.[1] Zenshin taitsu (全身タイツ) ("vücut taytı") kelimelerinin birleşiminden oluşturuldu.[2] En çok naylon/likra karışımları kullanılarak üretilmektedir.[3]
Yasal sınırlamalar
Zentai, bütün yüzü örttüğü için halka aleni alanlarda kullananlara Fransa'da 150€ para cezası verilir. Ayrıca, bazı spor kulüpleri, Major League Baseball gibi takımlarda kullanması yasaktır.[4]
Vücut kıyafeti (bodysuit) beden ve ağ bölümü örten ve mayo olarak kullanılamayacak olan tek parça formlu bir giysidir. Malzemelerin değişmesine karşın temel bir vücut kıyafeti tarzı tek parçalı mayo ve bir leotarda benzer. Bir mayodan değişik olarak vücut giysisi, kasıkta kancalar veya cırt cırt velcroya sahiptir.[1] Bir gömlek kollu, değişken omuz askılı ve yaka stillerinde olabilir. Vücut kıyafetleri, pamuk, dantel, naylon vb. Dahil olmak üzere bir takım kumaştan yapılabilir. Genel olarak, tekstil kiyafetler, vücudun şekline daha iyi ahenk için likra gibi genişletilebilir fiber ihtiva eder.[2]
Normal olarak pantolon veya etek ile bir giysi giyilir. Üst kısım, beden kısmın verdiği yumuşak hat için bir üst kısım olarak yada pantolon yada eteklerden sıkışıp kalmayacağından dolayı bir üst görevi görebilir. Ayrıca genellikle hanımefendiler tarafınca iç çamaşırı, spor kıyafeti veya temel kıyafet olarak giyilebilirler.[3] Bir leotardın aksine, vücut giysisi çoğu zaman bir spor giyim biçimi olarak kabul edilmez. Küçük çocuklar, yeni yürümeye süregelen çocuklar ve bazı yetişkinler için çocuk bezleri (veya bebek bezleri) yerinde tutmaya destek olan vücut kıyafetleri (veya mayolar) vardır. Kasıktaki açıklığın amacı, bir bebeğin bezine erişimi kolaylaştırmak veya wcye gitmek içindir.
File çorap, geniş aralıklı örgü veya düğümlerden oluşan file görünümlü çoraptır. Açık, değişik desenli hanım çorabı türüdür. Çoğunlukla vücut çorabı, çoraplar, taytlar, eldivenler için bir araç-gereç olarak kullanılır.[1] Fishnet, çok sayıda renkte mevcuttur, ancak bir çok vakit geleneksel mat siyah renkte spor yapılır. File çoraplar genellikle goth ve punk modasının uygulayıcıları tarafından bacaklara ve kollara takılır.[2] Genellikle seksi bir kıyafet olarak kabul edilir, tipik olarak erkekler tarafından yapılan cinsel fetişizmin (sıklıkla ayak ve çorap fetişizmi) bir bileşeni olarak hizmet edebilir.
Vücut çorabı, vücuta giyilen tek parça kadın çorabı türüdür. Kullanıcının gövdesini, bacaklarını ve ara sıra kollarını örter. Genellikle naylon çoraplar yada külotlu çoraplara benzer şeffaf bir kumaştan yada balık ağından, dantelden veya opak bir malzemeden alınır.[1]
Çoğu vakit vücut çorapları şeffaf kumaştan yapılır ve sütyen benzer biçimde iç çamaşırlarıyla yada iç çamaşırı olmadan giyilir.[2]
İçindekiler
1 Tarihi
2 Galeri
3 Ayrıca bakınız
4 Kaynaklar
Tarihi
Vücut çorabının ilk kere ortaya çıkışı veya yapılışı belirsizdir.
İlk çarpıcı kullanılışına örneklerden biri Byron'ın "Mazeppa"sından uyarlanan 1861 yılındaki Mazeppa oyununda Amerikalı aktrist Adah Isaacs Menken'dir. Düşmanları tarafından yabani ata çıplak olarak bağlanmış Ukraynalı adamı oynamıştır. Menken, oynanan sahnede vücudunun görünmesini önlemek için ten renginde vücut çorabı giyerek göz yanılgısı yaratıp tartışmalara yol açmıştır.[3][4]
Vücut çorabı 1901 yılında The Birth of the Pearl isimli tableau vivant stilindeki kısa filmimizde de kullanılmıştır.[5] İsimsiz uzun saçlı genç bir mankenin ten rengi vücut çorabıyla önü dönük poz vermesi[6] ve kadın vücudunu kışkırtıcı şekilde sergilemesiydi.[7]
Pantalette hanımefendiler, kızlar ve fazlaca genç erkeklerin 19. Yüzyılın başlarından ortalarına kadar giyindikleri bacakları örten iç giyimi idi.
Pantalette, 19. Yüzyılın başlarında Fransa'da ortaya çıktı ve hızla İngiltere ve ABD'ya yayıldı. Pantalette bir tayt, tights ya da uzun çekmece benzer biçimde idi. Düğmeler veya bağcıklarla bele tutturulmuş her bacak için bir tane olmak üzere tek parça yada iki ayrı elbise olabilirler. Kasık hijyen sebebiyle açık bırakıldı. En sık beyaz keten kumaşıydılar ve tutamlar, danteller, kesimler yahut broderie anglaise ile süslenebilirlerdi.[1]
Kadınlar için ayak bileği boyunda pantaletitler, bacaklara maruz kalmaları halinde mütevazi bir şekilde kaplandığından güvenilir olmak için krinolin ve halka etek dibine giyildi. 19. Yüzyılın ortasına kadar, çok genç erkekler çoğu zaman kıyafet, önlük ve pantalet giydi, bunlar çoğu zaman kızların giyimi ile ilişkiliydi. Genç erkekler, en azından tuvalet eğitimi alana kadar bu biçimde giyinmiş olurdular.
Halka etek yahut malakof, eteğin çemberlerle genişletilmesiyle daha kabarık bir biçimde tasarlandığı çeşitli dönemler rastlanılan bir hanım giysisidir. İngiliz Tudor Hanedanı Dönemi'nde halka eteklere fartingeyl ismi verilmiştir.
Üstte: Minos heykelciği, 1600 MÖ. Verdugada, 1470'ler.
Ortada: Farthingale, 1600'ler. Küfeli etekler, 1750-80.
Halka etek, ferdin bacaklarıyla uzun eteğinin arasındaki mesafeyi çoğaltmak amacıyla sade ölçekli bir mekanizma olarak ortaya çıkmıştır. Eteğin temel amacı, birçok aktivite esnasında eteğin açılmasını önlemek ve sıcak iklimlerde serinlemeyi sağlamaktır. Küçük halkalıların, bahçede çalışan çiftçiler tarafınca ortaya çıkarıldığı düşünülmektedir. Buna bağlı olarak, halkalar zaman içinde bir moda ürünü hâline gelmiş ve ihtişamı yansıtmak amacıyla halkaların boyutu gittikçe büyümüştür.[1]
Halka etek, iç etekli kullanılan bir tarzdır. Bu eteklerin barındırdığı jüpon, 20. Yüzyılın ortalarına kadar sepetçi söğüdü, sertleştirilmiş ip, balina kemiği ve çelik şeklinde materyallerle kalıba sokulmuştur. 20. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren halkalılar daha oldukca naylon kullanılarak imal edilmiştir.[2][3]
Halka etekler muhtelif dönemlerde muhtelif adlarla anılmıştır:
Farthingale (İspanyolca verdugado) (16. çağ)
Paniyer (küfe) veya yan halkalı (18. Asır)
Krinolin yada krinolet (19. Yüzyılın ikinci yarısı)
Bugün için hafif çember etekler, çoğu zaman naylondan üretilen jüponlarla imal edilmekte ve uzun etekli gelinliklerin altında giyilmektedir. Bu tarza ara sıra gotik moda içinde rastlanabilmektedir. Yeniden oluşturulan halkalı etekler, yaşayan tarih tutkunlarının (Amerikan İç Savaşı'nı hobi olarak canlandıranlar vb.) tasarladığı kostümlerin hâlâ en tipik parçalarından biridir.
Çemis, hanım giyim eşyasıdır. Kalçaları kaplayan askılı örme bir iç çamaşırı gömleğidir. Elbise altına yada pijama olarak giyilir.[1] Lingerie olarak, çemis baby-doll ve kombinezon'a benzer.[2]
Modern bir kombinezon genellikle bir hanım giysisidir. Nadiren erkekler için versiyonları bulunur.
Tarlatan, muayyen bir şiddet verilmiş olan ve kimi giyeceklere şiddet vermek için kullanılan bir tür kumaş. Ayrıca eteklerin sürüklenmesini engellemek için belin hemen peşinde, eteklerin altında giyilmektedir. İçindeki halkaların çokluğu giysinin daha kabarık durmasını sağlamaktadır.
Boudoir popüler olarak ondokuzuncu ve yirminci yüzyılın başlarında giyilen bir lingerie şapkası şeklidir. Orijinal formunda, boudoir antet, soyulmamış saça giyildi. Özellikle de sonuna doğru, buduar mahremiyetinde neglije, yatak kıyafeti yada gecelikler ile giyilmek üzere tasarlanmıştır.[1] Genellikle muslin veya net benzer biçimde hafifçe iç çamaşırı tipi kumaşlardan yapılmış ve ipek kurdele ve dantel ile süslenmişdir. 1920'lerin sonuna ve içerisine 1930'larda, boudoir kapağı dekoratif bir firkete biçimine dönüştü.[2]
Naylon çorap, Amerikalı firma DuPont'un kimyageri Wallace Hume Carothers tarafınca icat edilen poliamid bazlı sentetik lif. Naylon çoraplar renk, tasavvur ve şeffaflık bakımından farklılık gösterir.[1] Bugün, naylon çoraplar en önce moda ve güzel duyu için, çoğu zaman orta uzunluğunda veya kısa eteklerle birlikte giyilir.
Eritilmiş poliester geçirilen çubuklar birbirinden uzaklaştırıldığında, ortaya ipeğe benzer yapıda kopmadan uzayabilen bir madde çıkıyordu. Ancak poliester acele eridiği için kıyafet yapımında kullanmaya müsait değildi. DuPont'un poliester yerine poliamid kullanmasıyla, bildiğimiz naylon ip 1938'de, ilk naylon çorap ise aynı firma tarafından bir yıl sonra üretildi. İlk satışın gerçekleştirildiği 1940 yılının Mayıs ayında dört günde tüketilen çorap miktarı 4 milyon adetti. Daha sonrasında II. Dünya Savaşıyla birlikte Du Pont şirketi naylonu paraşüt, ip ve çadır yapımında kullanmaya başladı.
Tabakalar halindeki naylonların birleştirilmesiyle üretilen arkası dikişli naylon çoraplar, son aşama çekici bulundu. Dikişli naylon çorap bulamayan bayanlar ise bacaklarının arkasına kömür ve göz kalemi ile yukarıdan aşağıya doğru dikiş çizgisi çizmeye başladılar. [2]
Külotlu çorabın da ortaya çıkmış olduğu 1960'larda ipek ip karıştırılarak kullanılmaya başlanan Likralı çoraplar ise daha elastik, hafif ve zarif görünümlüydü.
İçindekiler
1 Terminoloji
2 Galeri
3 Kaynakça
4 Ayrıca bakınız
Terminoloji
Naylon çoraplar ile birlikte kullanılan öteki terimler şunları içerir:
İplik numaralandırma sistemi: Denye numarası ne kadar düşükse, kıyafet o denli şeffaftır.
File çorap: Balık ağını andıran oldukca geniş açık örgülü örme çoraplardır.
Futbol çorapları: tipik olarak ağır pamuktan veya dizine kadar uzanan kalınca, dayanıklı bileşik kumaştan yapılır.
Dizüstü çorap ve dizaltı çorap'lar.
Jartiyer kayışı - çorapları yerinde tutmak için kayışları olan bir kemer.
Ultra şeffaf kıyafet: En üst düzeyde şeffaflık veren ince bir denye kıyafet.[3]
Jartiyer, çorapların dizin altında veya üstünde kaymadan durmasını sağlamak için kullanılan lastikli bağ. Türkçeye, Fransızcadaki jarretière kelimesinden geçmiştir. Özellikle 20. Yüzyıl başlarında Batı uygarlığında yaygın olarak kullanılmıştır. Külotlu çorapların icadından sonrasında kullanması azalmıştır.[kaynak belirtilmeli]
Bazı Batılı ülkelerde gelinlerin, düğün gününde, üzerlerinde bir eski, bir yeni, bir ödünç alınmış ve bir de mavi eşya bulundurması geleneğine rastlanır. Pek oldukça gelin mavi eşya olarak jartiyeri tercih eder.[1] Gelinliğin dibine kolayca gizlenebilen jartiyer bu anane sayesinde yeni bir kullanım alanı bulmuştur.
Teddy (camiknicker olarak da bilinir), bir kıyafet içindeki gövde ve kasıkları kaplayan bir giysidir. Tek parça mayoya yada vücut kıyafetine benzer bir elbise tarzıdır, ancak tipik olarak daha gevşek ve daha diktir. Giysi, bacak deliklerine basılarak ve giysiyi kapatmak için yukarı çekerek giyilir. Gövdenin tamamını veya bir kısmını kaplayabilir ve ayrıca kolları da kaplayabilir. Tüm kıyafetleri çıkarmaya gerek kalmadan, bir komodinle kullanılmak suretiyle kasıkta açılabilirler. İç çamaşır olarak, kaşkorse ve külot işlevlerini birleştirir ve görünür bir külot çizgisinden kaçınmak için tercih edilebilir. Aynı zamanda iç giyim olarak bulunur.[1]
Kombinezon, bir kıyafet veya eteğin altına giyilen bir kadın iç çamaşırıdır.[1] Genellikle dar kayışlarla omuzlardan sarkar ve göğüsten etek boyuna kadar uzanır. Kombinezonlar genellikle külot yada sütyen gibi iç çamaşırların görünmesini önlemek için giyilir.[2]
Playsuit bir neglijeye benzer biçimde üst yarıya, külot yahut şortlara benzer şekilde alt yarıya birleştirilen bir tasarımdan oluşan bir lingerie maddesidir. Playsuit bununla birlikte bir ana kıyafet türü olarak da mevcuttur. Genellikle tulum giyimin daha kısa bir versiyonu 1970'lerde popülerdi ve genellikle gece kıyafetleri için ipeksi kumaşlardan, gündelik yaz giysileri için jarse ve havlu kumaştan yapılmış oldu. 2006'dan bu yana, tulum ve kedi giyimi ana akımda yeniden canlandı.[1]
Gecelik, uyurken aşınmaya yönelik bir giysidir. Normal gömleklerin çoğundan daha uzundur, kalçaların altına yada dizlerin dibine uzanır, bazı bacakları açıkta bırakır. Uyurken kullanıcının hareketlerini kısıtlamaktan kaçınmak genellikle gevşektir. 16. Yüzyıla kadar erkekler çıplak yahut gündüz tişörtünde uyudu; daha sonra, kalitede değişen bir gece gömleği yatakta giyildi.[1] 16. Yüzyılda soylular nakışlı gömlekler veya "dövme gece gömlekleri" giydiler. 19. Yüzyıla gelindiğinde, gece elbisesi gevşek, kısma yakalı bir gündüz gömlekine benziyordu yahut gevşek, ayak bileği uzunluğundaki bir gecelik idi.[2] Bir gecelikte bir erkek gömleği ile karıştırmak fazlaca kolaydır, çünkü bunlar da uzun olma eğilimindedir. 19. Yüzyılın ortasına kadar gece kıyafetleri genellikle bir yatak şapkası ile birlikte giyilirdi.
Korselet tarihsel olarak gövdeyi kaplayan bir plaka zırh türünde giyimdir.
Kadın giyiminde, bir korselet yada bir korselette, hem sütyen aynı zamanda kuşakların elemanlarını paylaşan bir çeşit temel giysi türüdür. Omuzların üstündeki kayışlardan bacakların tepesinde durmak için gövdeden aşağı uzanır. Önünde veya gerisinde dantel içerebilir. İç çamaşırı olarak, bir korse aleni tarzda (askılı tutucularla beraber) veya külotlu tarzda olabilir.[1]
Korse, genellikle bayanların sıska gözükmek için kullandığı elastik iç giysisidir. Herhangi bir darbeden zarar görmemesi için boyna takılan, bel fıtığı benzer biçimde durumlarda bedeni muntazam tutması amacıyla da kullanılabilmektedir.
Korsaj vücudu boydan bele saran kadın ve kız çocuklarına yönelik bir giyim eşyasıdır. Modern kullanımda, tipik olarak, 16. Ve 18. Yüzyıllar arasında Avrupa'da yaygın olarak kullanılan muayyen bir üst elbise çeşidini yada onu etek ve manşetlerden ayırmak için çağdaş bir giysinin üst kısmını ifade eder. Bu terim bir çift gövdeden geliyor (çünkü elbise başlangıçta sıkıca bağlayarak birbirine bağlanan iki parçadan yapılmıştır).[1]
String, genellikle bazı ülkelerde iç çamaşırı ya da mayo olarak giyilen bir giysidir. Geleneksel törenler veya sporlar için de giyilebilir.
Önden bakıldığında, tanga tipik olarak bikini tabanına benzemektedir, sadece arka bölümde malzeme en az düzeye indirgenmiştir. Stringler nerede ise her zaman eşeysel organlar, anüs ve perineni kaplayacak biçimde tasarlanır, kıç ve kalçaların bir kısmını yada çoğunu terk eder.[1] Giysinin arkası, tipik olarak, bel bandının ortasını giysinin alt bölümü ile birleştiren, kalçalar içinde giyilmek üzere tasarlanmış ince bir bel bandı ve ince bir malzeme şeridinden kaynaklanır. Ayrıca "tanga destekli" bağlamında tek parça vücut kıyafeti, vücut çorabı, leotard yada tek parça mayo şeklinde diğer kıyafet türlerinde de tanımlayıcı bir terim olarak kullanılır.[2]
Bir tür string, arka bölümü ancak (genellikle elastikleştirilmiş) bir dizeden ibaret olan G-string'tir.[3] İki terim G-string ve string çoğunlukla birbirinin yerine kullanılır; bununla birlikte, değişik kıyafet parçalarına başvurabilirler. String kumaşın arka kısmının kalınlığına, malzemesine yada türüne bağlı olarak muhtelif tarzlarda gelir ve dünyanın her yerinde hem erkekler bununla birlikte hanımefendiler için kullanılabilir.
İçindekiler
1 Tasarım ve çeşit
1.1 Kadın stringleri
1.2 Erkek stringleri
2 Kaynakça
3 Ayrıca bakınız
Tasarım ve çeşit
Kadın stringleri
T-back
C-string
Cheeky
T-front
Erkek stringleri
Kaupinam
Fundoshi
Jockstrap
Dans kuşağı
Yaylı bel kıyafetleri Back Sides
Strap Tie
G-string T, string Underwear - string back
Thong triangle Underwear - triangle back
V Underwear - V back
String türleri geleneksel tanga, G-string ve C-string içerir. Tam arka kapsama alanı ve arka kısımda bir takım ara parça tipi vardır. Tasarımlar daha çok riskli hale geldikçe, cinsi organları onları gizledikleri kadar açığa çıkarmayı amaçlayan türleri de vardır.[4] Diğer stiller Cheeky, V-string, T-front ve T-back içerir. Tanga ara stillerinin isimlendirilmesi tartışmalıdır, değişik satıcılar kelimeleri birbirinin yerine kullanırlar. Stringler, ipek, lateks, pamuk, mikrofiber, atlas, naylon ve likra / spandeks gibi çok muhtelif materyallerde mevcuttur. Her iki cinsiyet için de, cinsel organlara uymak veya mizahi görsel efektler sağlamak için şekiller içeren yeni tasarımlar da vardır.[5]
Erkekler ve bayanlar için tasarlanan stringler arasındaki en mühim ayrım, giysinin ön kısmının şeklidir. Genellikle, her zaman olmasa da, erkekler için stringler, adam cinsi organı için şekil ve alan yaratmak için dikey bir dikişe sahiptir ve ergonomik bir ahenk için elastik bir malzemeden yapılabilir.[6] Kadın stringlerdeki eşdeğer bölüm düzgüsel olarak düz ve kusursuzdur. Bununla birlikte, kumaş genellikle vulva'yı kapladığı alanda daha kalındır.
Pençe külot, kadın giyim eşyasıdır. Adından da anlaşılacağı şeklinde, onlar bir tür şort'dur. Pençe külotlar, eşofman şortlarına çok benzer, hareket özgürlüğü sağlar ve diğer iç çamaşırı türlerinin üstüne bir dış elbise olarak giyilebilir.[1]
Trikini, plaj giysisi olarak kullanılan üç parçalı bir giysidir.[1] Bikini parçaları çoğu zaman ön bölgede bulunan dar bir elemanla birleştirilir. Bu birleşim aynı kumaştan, değişik malzemeden veya her ikisinin bir kombinasyonu olabilir.
COVID-19 salgınının moda üstündeki etkisine cevap olarak, vücut için iki parça ve ahenkli bir yüz maskesi içeren yeni bir trikini çeşidi tasarlandı.[2]
Tankini, askılı bir mayo türüdür. Çoğunlukla pamuk, likra ve naylondan yapılmıştır. Tankiniler çeşitli yoldam, renk ve şekillerde gelir, bazıları sütyen özellikleri de içerir.[1] Spagetti kayışları olan bir kaşkorse benzeri tankini'ye camkini denir. Tankiniler, mastektomi geçirmiş kadınlar için bir seçenek olarak önerilmektedir. Göbeği açığa çıkaracak halde bazen öne bölünen tankiniler gebe bayanlar için mevcuttur.
Mikrokini, mayo ve bikini çeşitleri'nden biridir. Hem kadınlar bununla birlikte erkekler için tasarımlar mevcuttur. Genellikle sadece eşeysel organları kaplayacak kadar kumaş kullanır.[1] Herhangi bir ek kayış, yalnızca giysiyi kullanıcının vücuduna bağlı tutmak içindir. Mikrokini'nin birtakım varyasyonları, kumaşı cinsi organlar üstünde yerinde tutmak için yapışkan yada tel kullanır. Bu tasarımlar, giysiyi yerinde tutmak için herhangi bir ek yan kayış gerektirmez.[2] Bu tasarımlar, giysiyi yerinde tutmak için herhangi bir ek yan kayış gerektirmez. Mikrokini'nin en radikal varyasyonlarında basitçe ince kayışlar bulunur.
Monokini, tek parçadan oluşan genellikle üstsüz bikini olarak bilinen bir mayo türüdür. Çoğunlukla bikinin sadece atının giyilmesi ile kullanılır. İlk defa 1964 yılında Rudi Gernreich tarafından tasarlanmış olup ancak kısa, dar alt ve iki ince askıları oluşmaktaydı ve ilk üstsüz hanım mayosuydu.[1][2]
Yếm eskiden Vietnamlı hanımefendiler tarafınca giyilen ve iç çamaşırı olarak kullanılan geleneksel bir korsajdır.
Baska, kadın kıyafet eşyasıdır. Başlangıçta uzun kuyruklu korse yada ceket türlerine atıfta bulunulmuş oldu. Çağdaş kullanımda sadece uzun bir lingerie ve sütyen anlama gelir.[1]
Baska, Bask kostümlerinin geleneksel bir unsuruydu. Başlangıçta, bu faktör erkek giyiminde kullanıldı ve hemen sonra hanım giyimine geçti.
Neglije, bayanlar için saydam kıyafet ve gecelik türüdür.[1] Neglije hafif ve huzurlu bir gece veya sabah elbisesi olarak giyilir. Neglije öncelikle 18. Yüzyılda Fransa'da ortaya çıktı.[2]
Neglije için kaide olarak vücuda hoş ve yumuşak bir kumaş kullanılmalıdır. Dantel, ipek, şifon ve diğer kumaşlar kullanılabilir.
Gece kıyafeti Günümüzde neredeyse ancak kadınlar tarafından giyilen gevşek bir döşek kıyafeti veya gecelik. Gecelikler pamuk, ipek, saten, atlas yada naylondan yapılır ve büst ve eteklerinde dantel aplikasyon veya nakışlarla süslenebilir.[1]
Gecelik, herhangi bir yakaya sahip olabilir ve herhangi bir tipteki kolluya sahip olabilir, kolsuz ve herhangi bir omuz askısı yada sırt stilinde olabilir. Gecelik uzunluğu kalça uzunluğundan zemin uzunluğuna kadar değişebilir. Kısa bir gecelik, stile bağlı olarak "shortie" veya "baby-doll" olarak adlandırılabilir.[2] Gece elbisesi hemen derhal kombinezondan tam daire taramasına kadar değişebilir. Bir gecelik, gecelik veya tam astar olarak kullanılabilir. Gecelikler konukları almak için uygun hale getirmek suretiyle müsait bir dış elbise, bir bornoz, dik şifon yada sabahlık ile giyilebilir.[3
Robdöşambr, Ropdöşambır[not 1] yada Ropdöşambr[not 2], ev arasında çoğu zaman sabahları yataktan kalkınca giyilen üstlük, sabahlık.[1]
Pijama üstüne giyilir, önünü kapatmak için bel kısmında kuşağı vardır. Seçkin tasarımlara sahip ropdöşambırlar 18-19. Yy. Avrupasında erkeklerin giyiminde göze çarpar. Günümüzde ise “sabahlık” niyetine çeşitli kumaşlardan üretilen bu rahat kıyafeti, hem hanımefendiler hem erkekler giymekte.
Yatak kıyafeti uyurken giyilmek suretiyle tasarlanmış giysilerdir. Yıpranmış giysisi, mevsimlere gore değişebilir, daha sıcak koşullarda daha soğuk koşullarda giyilir ve bunun tersi de geçerlidir. Bazı stil veya materyaller, fonksiyonel amaçlarına ayrıca görsel olarak çekici yada erotik olacak biçimde seçilir.[1][2]
Gecelikler şunları içerir:
Onesie: Yetişkinler tarafınca giyilen, ancak genellikle pamuktan yapılma ve değişik markalarda pazarlanan, bebek ekip elbisesi veya çocuk battaniyesine uyuyan diğer tüm bunlar bir arada ayaklı giysi.
Baby-doll: Kadınlar için kısa, ara sıra kolsuz, gevşek oturan bir gecelik veya sabahlık, çoğu zaman genç bir kızın gecelik elbisesine benzemek için tasarlanmıştır.
Battaniye: Bebekler ve küçük çocuklar için sıcak bir uyku tulumu.
Chemise: Bebek çamaşırına benzer, sadece kalçalarda daha sıkı, çoğu zaman kışkırtıcı, gevşek oturan, kolsuz, gömlek benzer biçimde bir iç çamaşırıdır.
Neglije: Genellikle saydam veya yarı yarı şeffaf kumaşlardan yapılma ve dantel veya diğer ince malzemelerle süslenmiş hanımefendiler için gevşek, romantik gece giysisi ve fiyonklar.
Yatak şapkası: Bazen hanımefendiler yada erkekler tarafından pijama yada gecelik olan sıcak bir bez kapağı.
Gece giysisi: Genellikle pamuklu, ipek, saten yada naylondan yapılma, hanımefendiler için bolca asılı gecelikler.
Gece gömleği: Normal bir gömlekten daha uzun, gevşek kıyafetler.
Pijama: Kadınlar, erkekler ve çocuklar için uygun iki parçalı kıyafetler. Pamuk, ipek, saten veya bileşik malzemelerden yapılabilirler.
Ropdöşambr: Kadınlar için çoğu zaman dik ve şifondan yapılma uzun bir dış kıyafet. Genellikle müsait bir gecelik, sabahlık veya külotla satılırlar.
Türk kültüründe
Kazaklar gece giysisine (bir anlamda pijamaya) "Jadagay" (Jad/Cat/Yat kökü ile bağlantılı olarak Türkçe "Yatakay") ismi verirler.[3][4]
Özbekler ise "Tunlik" (Tün: Gece sözcüğü ile bağlantılı olarak Türkçe "Tünlük") olarak adlandırırlar.[5]
Kaşkorse, kolsuz bir iç giyim türüdür. Genellikle atlas, naylon veya pamuktan yapılır.[1] Aslında kombinasyonun hafif ve kısaltılmış bir versiyonudur. Kaşkorse bir iç giyim parçası olarak ve birtakım durumlarda bir dış giyim parçası olarak giyilebilir.[2][3]
Büstiyer, (Fransızca: bustier) kadınların ceket vb. Kıyafetlerinin içinde kullanılan çarpıcı, göz alıcı, işlemeli kumaştan yapılmış askılı yada askısız iç giyim ürünü.[1] Genellikle sporcular kullanır. Çünkü rahat ve hareket etmeyi zorlaştırmaz. Genelde takım halinde tasarlanıp satılan büstiyer, moda ve tasarım türüne gore de değişiklik gösterebilmektedir.
Baby-doll, kısa, kolsuz bir gece giysisi yada neglije türüdür. Kadınlar için yatak kıyafeti olarak tasarlanmıştır.[1] Giysi genellikle dantel, fırfırlar, aplikasyon, fiyonklar ve kurdeleler ile süslenir.[2]
Bazen naylon, şifon, ipek, şeffaf veya yarı saydam kumaştan yapılır.
Gömlek elbise gömlek ve elbise özelliklerini birleştiren giysi'dir. Genellikle bu elbiseler, erkek gömleği gibi, pamuk veya ipek şeklinde kumaşlardan yapılır.[1] Bu elbiseler genel olarak daha gevşek bir oturuma sahiptir ve belini tanımlamak için kemere dayanır. Düğme cepheler, elbiseyi çoğu vücut tipi için güzel bir manzara haline getirir.[2]
Spectator ayakkabı; bir ayakkabı stilidir. Kumaş ekleri olan Anglo-Sakson kökenli ayakkabılardır.[1] İlk defa 1890 senenin'da sunuldu, sadece 1920'lerde ve 1930'larda en yüksek popülerlik derecelerine ulaştılar. Yaygın renk kombinasyonları içinde siyah, kahverengi ile beyaz bir ayakkabı gövdesi bulunur.
Spor ayakkabı veya Spor ayakkabısı, Spor aktiviteleri sırasında giyilen bir pabuç türüdür. Fitness modası, spor modası, spor kıyafet'in önemli parçasını oluşturur. Özellikle futbol, voleybol, koşu, maç gibi fizyolojik etkinliklerde giyilmektedir.
1917’de Keds markası tarafından ilk lastik tabanlı ayakkabılar yapıldığında, o zamanın ünlü reklamcılarından Henry Nelson McKinney, bu yeni tarz ses çıkarmayan ayakkabıya "sneaker" adını verdi. Sneaker, İngilizcedeki "sneak" (sükunet içinde, gizlice) sözcüğünden türetilmiştir. Tabii o ilk sneaker'lar ve şu anda herkesin ayağında olan sneakerların arasında pek benzerlik kalmadı. Bu ilk üretilen sneaker'lar 1800'lerde sükunet içinde suçluları yakalamak için üretilen ayakkabıların inovasyonuydu.
Sneaker'lar ilk kere Converse markası ile popüler hale geldi. 1923'te Converse All-Star ayakkabılar basketbolcu Chuck Taylor tarafından giyildiği için, kısa vakit arasında yaygınlaşmıştı. Şimdilerde ise Converse'ten ziyade Adidas, Nike, Puma ve Tommy Hilfiger gibi markalar sneaker kültüründe öne çıkan adlar. Yine de en oldukça tercih edilenlerden biri Converse'in All-Star modeli. Pek oldukca marka bu modelin benzerlerini üretmekte. Piyasaya hükmeden markalardan kabul edilen Adidas, en oldukca tercih edilen ürünlerdendir. Çoğunlukla Adidas Superstar modelini satmakta. Adidas iki sneaker devrimi gerçekleştirdi.
1924'te Alman ayakkabıcı Adolf "Adi" Dassler tarafından kurulan Adidas, o zamanların en kaliteli atletik ayakkabılarını üretiyordu. Ünlü atlet Jesse Owens, 1936 Olimpiyatları'nda Adidas ayakkabılarında dört tane altın madalya kazandığında bütün dünyada sporcular Adidas giyinmeye başladılar. Ancak 1950’lerde James Dean, Asi Gençlik filmimizde sneaker giydirilmiş olduğu an, bu tarz ayakkabılar popüler kültürün bir parçası olmaya başladı.
Popüler kültür ve sneaker
Seksenli yıllarda Hip-Hop müziğin çıkışıyla birlikte, sneaker'ların popülaritesi de hızla arttı. Hip-Hop müziğin öncülerinden ve devrin en popüler gruplarından Run-DMC, her konserde Adidas marka sneaker'ları ve eşofmanları ile sahneye çıkıyordu. MTV’de klipleri yayınlanmaya başladığında Adidas’ın satışları patladı ve dünyada bir evvela, bir pabuç markası bir müzik grubuna sponsor oldu. Run-DMC, Adidas’a duydukları sevgiyi göstermek için 1986’da "My Adidas" diye bir şarkı bile çıkardı. Sonrasında artık sneaker’lar günlük hayatımızın bir parçası oldu ve halen Hip-Hop grupları arasında Adidas'ın "Superstar" modeli tercih edilmekte.
Sneaker'lar, zaman içinde birlikte gelişti. Örneğin; Nike, "Air Force" modelinde, ayağa rahatlık vermek için, ayakkabının tabanını havayla doldurulmuştur. Başka bir örnek; Reebok’ın "Pump" sneaker'ları. Basketbol için üretilen "Pump" model sneakerlarda bir "pompa" vardı ve ayaklarınız yorulduğunda, pompaya basarak tabana hava doldurabiliyordunuz. Gençler arasında popüler olan Michael Jordan ve Andre Agassi şeklinde sporcular bu tür sneaker'lardan giyince, bu modeller de bir "trend" olmaya başardı. Sneaker'lar ayrıca kaykay ve BMX gibi sporlarda da giyilmektedir.
Son Seneler
Artık sneaker'lar eskisi gibi rahat değil. Günümüzde yeni malzemeler kullanılmakta. Bu sayede daha kaliteli, hafif ve sıhhatli sneaker'lar üretilebilmektedir. Ayakkabı içinde sıcaklık 40 Celcius dereceyi geçebilir ve içerdeki nem %100'e kadar çıkabilir. Bu yeni malzemeler bu soruna çare olmakta. Yeni sneaker'lardan bazılarının tabanlarına özel bir jel konulmakta. Bu "jel" ise 1 ila 2 cm kalınlığında olduğunda üzerine 4 ila 6 metreden düşen bir yumurtanın darbesini emerek kırılmasını önleyebilecek özelliktedir.
Giderek daha süratli büyüyen sneaker kültürü, Türkiye’de de yaygınlaşmaktadır. Her çeşit, her marka sneaker artık Türkiye’de de bulunabiliyor. Bu popülerleşmeyle beraber Türkiye’de de sneaker pabuç için yeni bir sözcük kullanılıyor: Pabuç. Aslında eski bir kelime olan pabuç, İstanbul sokaklarında çıkmıştır ve gençler sayesinde ülkenin her köşesine yayılmaya başlamıştır. Bu kültürün yaygınlaşmasıyla birlikte, bir taraftan da büyük markaların sneaker'larının öykünmek ve sahteleri de yaygınlaşmıştır.
Marka ve Modeller
Popüler markalar; Adidas, Air Jordan, ASICS, Converse, Etnies, Fila, Hummel, New Balance, Nike, Onitsuka Tiger, PUMA, Reebok, Shaq, Skechers, Vans
Sneaker'ların bilek bölümü geniş, dar, kısa yada uzun olabilir. Farklı amaçla üretilmiş çeşitleri de mevcuttur.
Tekerlekli paten, alt taban kısmındaki bölüme tekerler bağlanmış olan bir alettir. Ayağa geçirilen bu alet, altındaki ufak tekerlekler sayesinde hareket etmeye olanak sağlamaktadır. Günümüzde spor, egzersiz, eğlence gibi birçok amaçla kullanılmaktadır. Birçok firma birçok degişik model ve tasarımda tekerlekli patenler üretmektedir.
Tarihi
Hollandalılar, 18. Yüzyıldan beri yollarda tekerlekli patenlerle hareket etme alışkanlığı edinmişlerdir. Ahşaptan meydana getirilen makaraların ayakkabıya bağlanmasıyla elde edilen icat "Skeelers" olarak adlandırıldı. Belçikalı müzik aletleri yapımcısı Joseph Merlin, 1760'ta İngiltere'ye giderek yeni buluşu olan tekerlekli pateni, Londra'daki elit bir toplantıda tanıttı. Keman çalarak ve paten kayarak konukların ilgi ve hayranlığını kazandı. Ama durmayı ve dönmeyi başaramadığı için bir aynaya çarpınca, ayna ve keman parçalandı, kendisi de ağır yaralandı.
1829'da Fransa'da tekerlekli patenin bulunmasından 10 sene sonrasında, İngiltere'de ilk tekerlekli paten yarışı yapılmış oldu. Ama bu sporun yaygınlaşması New Yorklu James L. Plimpton'un 1863'te kauçuk yastıklı, dört tekerlekli pateni bulmasından sonrasında oldu. İlk patenlerin tekerlekleri şimşirden yapılıyor ve kolayca kırılıyordu. Daha sonra, bilyeli yataklarda dönen çelik tekerlekli patenler yapıldı.
İlk tekerlekli paten pisti 1860'ta ABD'nin Rhode Island eyaletinde, Newport'taki Atlantik Oteli'nde açıldı. 1870'lerde ABD'nin çeşitli yerlerinde tekerlekli paten pistleri yapıldı. 1890'da ise Batı Londra'da Olympia'da dünyanın en büyük pisti açıldı. Asfalt yahut ahşap olan pist döşemelerinin en iyisi sert akçaağaç odunundan yapılır. Sürat ve artistik paten dallarında yapılan çeşitli şampiyonalarda tekerlekli patenle saatte gidilen en büyük uzaklık 45 kilometre, ulaşılan üstün dereceli hız saatte 60 kilometredir. Bu rekorun sahibi Belçikalı Bart Swings'e aittir.
Tekerlekli paten sporu İngiltere'de ilk kere 1870'lerde yaygınlaştı. Ama bu ilgi bir tekca birkaç sene sürdü. En büyük ilgiyi 1909-12 arasında bulan tekerlekli paten sporu, sinemanın gelişmesi ve I. Dünya Savaşı'nın çıkmasıyla hemen hemen yok oldu; ancak 1929'da yine canlanabildi.
1970'lerde tekerlekli minik sörflere benzeyen kaykayları, gençler her yerde yaygın olarak kullanmaya başladı.
Makaralı pabuç, hafifçe bir ayakkabıdır. Topuktan hafif çıkıntı meydana getiren tekerlekler, kullanıcının yürüme ve yuvarlanma arasında geçiş yapmasını sağlar.[1]
Burada pop tekerlekleri ve döndürmeler dahil olmak suretiyle yapılabilecek birkaç numara mevcuttur.
Bez ayakkabı veya Plimsoll pabuç; bir sneaker ve spor ayakkabı stilidir. 1830'larda Liverpool Rubber Company (Dunlop Rubber) tarafınca plaj ayakkabı olarak geliştirildi.[1] Dünya genelinde "Keds" şirketine göre "keds", "keta" yada "keda" da denir.
Bunlarin ortalama 8 veya 9 mm kalınlığında katı kauçuk tabanları vardır ve bunlara kanvas, yanlardan yapıştırılır. Koşarken tesiri ayakkabısız koşmaya benzer.[2
Çizgili paten, çizgili paten kayma'da kullanılan bir tekerlekli paten türüdür. İki ön ve iki arka tekerleğe haiz olan dört patenden değişik olarak, patenlerde tipik olarak tek bir hatta düzenlenmiş iki ila beş tekerlek bulunur.[1] Özellikle rekreasyon için olanlar, patenlerden birinin veya zaman zaman her ikisinin arkasına tutturulmuş bir lastik "durdurma" yada "fren" bloğuna sahiptir, böylece patenci fren pateniyle ayağa yaslanarak yavaşlayabilir veya durabilir.
Krampon, bir çeşit futbol ayakkabısıdır. Adidas, Sportaç, Nike, Lig, Lescon, Lotto, Umbro bu sektörde ünlü firmalardır. Nike ve Adidas'ın kramponlarını birçok ünlü futbolcu giymektedir. Adi Dassler tarafından tasarlanıp üretilen Adidas Mundial krampon modeli dünyada bugüne dek en fazlaca satan futbol ayakkabısıdır. Türk Firması olarak ilk futbol ayakkabısını Sportaç ve Erdal firmaları üretmiştir. SPORTAÇ 1970 senesinde deri kramponlar üretmekteydi ve bir süre üretime ara verdikten sonra yine futbol ayakkabıları üretmeye başlamıştır.
Bisiklet ayakkabısı, bisiklet için tasarlanmış bir bisiklet giyimi ve ayakkabıdır. Bisikletin türüne ve yoğunluğuna bağlı olarak muhtelif tasarımlar vardır.[1] Temel özellikler arasında gücün bisikletçiden pedallara daha verimli bir biçimde aktarılması, ayakkabıyı pedala sıkıca bağlama yöntemi, bisiklet üzerinde ve haricinde kullanım için uyarlanabilirlik sayılabilir.[2] Çoğu yüksek performanslı bisiklet ayakkabısı, büyük seviyede bağcıkların yerini alan hızlı ayar sistemi ile kullanım sırasında ayarlanabilir.[3]
Koşu ayakkabısı, bilhassa uzun mesafe koşuları ve kros koşusu için tasarlanmış hafif bir ayakkabıdır.[1] Farklı antrenman türleri için sezona özel modeller mevcuttur.
Yarış ayakkabıları daha hafiftir, 4-6 sivri uç yada "pim"e (çivili pabuç) sahiptir. Bunlar tepelerde ve kaygan zeminde çekişe destek sağlar. Spor ayakkabılara nazaran daha azca yastıklama özelliğine sahiptirler, daha azca destekleyicidirler. Genellikle kauçuk yada Pebax'tan yapılma yaylı bir çivi plakası kullanırlar.
Tırmanış ayakkabısı, bilhassa tırmanma, alpinizm ve dağcılık için tasarlanmış hafif bir ayak giyimidir.[1] Tipik tırmanış ayakkabılarının sıkı bir uyumu vardır, hemen hemen hiç dolgu malzemesi yoktur ve uzatılmış kauçuk tırnağı olan pürüzsüz, yapışkan kauçuk taban vardır. Yürüyüş ve tabiat yürüyüşü için müsait olmayan tırmanma ayakkabıları, tipik olarak tırmanış esnasında giyilir.[2]
Yelken ayakkabısı (güverte ayakkabısı olarak da bilinir) genellikle keten ya da deriden meydana getirilen ve iz bırakmayan kauçuk tabana haiz, tekne üzerinde kullanılan ayakkabılardır. Ayakkabı tabanının oluk şekli, ıslak güverte zemininde tutuş sağlaması için oluşturulan yarıklardan doğar. Yağ ile işlenen deri kısım su geçirgenliğini engellemek için tasarlanmıştır ve ayakkabının dikişleri yüksek dayanıklılığa haizdir. Yelken ayakkabıları geleneksel olarak çorapsız giyilir.
Günümüzün yelken ayakkabıları, Paul Sperry tarafından 1935 yılında, köpeğinin buz üstünde kaymadan koşmasını farketmesiyle bulunmuş oldu. Paul Sperry yelkencilik için mükkemel ayakkabılar yapma fikrinde esinlenerek, bıçak yardımıyla ayakkabısının tabanına oluklar açmıştır. Bu da Sperry Top-Siders isimli şirketi kurmasına esin vermiştir. Sperry Top-Siders, Sebago ve Timberland benzer biçimde birçok markanın yanında, hala popüler bir yelken ayakkabısı markasıdır.
Yelken ayakkabıları isminden de anlaşılacağı gibi denizciler tarafından kullanılır, ancak 1980'lerden itibaren ABD, Arjantin, Çin, Fransa, Portekiz, İspanya ve İngiltere gibi ülkelerde moda olmuştur. Bazı yelken ayakkabılarının iz bırakmayan geleneksel beyaz tabanları vardır, bununla birlikte öteki birçoğunun da iz bırakmayan siyah tabanları bulunur. Bu ayakkabıların genel anlamda moc toe (makosen benzer biçimde) tarzı yapıları vardır.
Bale ayakkabısı yada bale terliği, bilhassa bale dansı için tasarlanmış hafifçe bir ayakkabıdır.[1] Yumuşak deri, kanvas veya satenden yapılabilir. Geleneksel olarak bayanlar pembe, erkekler ise beyaz veya siyah ayakkabılar giyer. Diğer türü olan bale çizmesi ve pointe ayakkabı da yaygındır.[2]
Yüzme paleti, suda yüzmeye destek olmak içinayaklara giyilen ve kauçuk, plastikten veya bu malzemelerin kombinasyonlarından yapılmış, su sporları faaliyetlerinde kullanılan bir dalış ekipimanıdır.
Sari, Hindistan'daki kadınların çok yaygın olarak giyindikleri dış giysi. Kumaşın boyu genel olarak üç ile beş metre içinde değişmiş olur. Görünümü parlak, renkli ve işlemelidir. İpek pamuğuyla olan yapımı uzun yıllar yaygınlık göstermiştir ama son yıllarda, tekstil dünyasındaki değişimlerle birlikte bileşik kumaş parçasından da üretilmektedir. Kadınların kullandığı bu kumaş bedene sarılarak ucu omuzdan aşağı sarkıtılır yahut başa örtülür. MÖ 2. Yüzyıldan günümüze kadar ulaşan kabartmalarda belden yukarısı çıplak durumda olan kadın ve adamların sariyi kalçalarına sararak önde bir çeşit kıvrım oluşturacak halde bacaklarına sardıkları görülür. 12. Yüzyılda Hindistan'ın şimal ve orta kesimlerini yakalayan Müslüman toplulukların baskıları sayılmazsa sari kullanımının büyük değişim yaşadığı söylenemez. Hindu hanımefendiler genel olarak sariyi kısa bir bluz ve bir etek üstüne giyerler ve kumaşı katlayarak eteğin içine sokarlar ve böylelikle uzun bir etek giymiş görünümü verirler.[1]
Sargı kıyafet bir tarafı diğerine sarmak ve bel veya sırt düğmelerinde arkaya sarılı olan bağlı bağı düğümlemek suretiyle oluşturulmuş ön kapağı olan bir elbisedir. Bu, V şeklinde bir boyun çizgisi oluşturur ve kullanıcının eğrilerine sarılır. Sahte şal elbise bu tasarıma benzer, ancak aslına bakarsan öncesinden açılmadan tutturulmuş halde gelmesi haricinde başın üzerine kaydırılmıştır. Bir sargı tepesi, bir üst kesimdir ve bir sargı elbisesiyle aynı halde yapılır, sadece eteği yoktur.[1]
Frak gömleği takım giysi bileşeni olan gömlek türüdür. Önde tam boy açıklıklı ve yakalı bir giysidir.[1] düğmeler yada gömlek saplamaları kullanılarak sabitlenir. Bir frak gömleği normalde dokuma kumaştan yapılır ve genellikle bir kravat, ceket, ekip elbise ceketi yada resmi kıyafetle beraber verilir.[2]
Tayt bacakları sıkı saran bir pantolon türüdür. Sıklıkla likra, naylon, pamuk ve polyester karışımından yapılsa da yün, ipek ve benzeri diğer malzemelerden de yapılabilirler. Kendi başlarına, yahut üzerini örten bir etek, tights ve şortla giyilebilirler.
Yoga pantolonu, yoga ya da eğilme ve esneme gibi oldukca miktarda hareket içeren fizyolojik aktiviteler için tasarlanmış, elastik ve vücuda oturan pantolon türüdür. Çoğunlukla çoğunlukla pamuk, likra, naylon, polyester yahut benzeri hafifçe ve esnek malzemelerden yapılırlar. Yoga için tasarlanmış olsa da pek fazlaca kadın tarafınca günlük hayatta da giyilmektedir.
Kot pantolon, kot kumaşından yapılan pantolondur. Günümüzde kullanım şekliyle kot pantolon 1871 yılında Jacob W. Davis ve Levi Strauss & Co. Ortaklığı tarafından buluş edilmiş,[1] patenti de 1873'te Davis ve Levi Strauss tarafından alınmıştır. Bununla beraber, mavi renkli kot kumaşından meydana getirilen pantolonlar bu tasarımın patentlenmesinden ilkin de kullanımdaydı.[2]
Başlangıçta madenciler için tasarlanan modern kot pantolonlar, Marlon Brando ve James Dean tarafından 1950'lerin filmlerinde, bilhassa de Kanlı Hücum ve Asi Gençlik filmlerinde gündelik kıyafet olarak popüler hale getirildi. Kot ceket ve kot tayt ile birlikte gençler arasında, özellikle de birçok altkültürünün üyeleri arasında bir başkaldırı sembolü haline gelmesine yol açdı. 1960'lardan itibaren, çeşitli gençlik alt kültürleri ve nüfusun genç üyeleri arasında kot pantolon yaygınlaştı. Günümüzde Batı kültüründe en popüler özel pantolon türlerinden biridir. Tarihi markalar içinde Levi Strauss & Co., Lee, ve Wrangler bulunur.
Kazak, vücut üst bölümüne baş tarafından geçirilerek giyilen ve bel seviyesinde nihayetlenen uzun kollu örme kış giyimi türüdür. Yün, sentetik fiber, pamuktan yada bunların kombinasyonlarından örülebilir. Kalın ve yünlü olanları kışın zor hava koşullarında vücudu sıcak tutmaya fayda. Yünün kalitesi kırpıldığı bölge ve hayvana bakılırsa kazağın kalitesi ve fiyatına yansır. Bunların içinden Shetland, Karakul ve Merinos koyunlarının yününden yapılma kazaklar en duyulmuş olanlardır.
Kazaklar, her cinsiyetten yetişkinler ve çocuklar tarafınca, genellikle bir gömlek, bluz, tişört veya başka bir üstte giyilir.
Yaka yapısına gore Aran kazağı, hırka, Noel kazağı, Cowichan örgüsü (örgü kazağı), Guernsey kazağı, yelek kazak, boğazlı yaka, jarse, mariusgenser, lusekofte, lopapeysa, balıkçı yaka, bisiklet yaka, V yaka kazak tipleri mevcuttur.
Kalem etek, daha oldukça ince-dar bedenler için üretilen dar kesimli etek türüdür. Genellikle, diz üstü veya indeks hemen üstündeki uzunluğa sahip olan kalem etekler; fit vücutlarda daha fazla tercih edilir. Kalem şeklinde uzun ve dar oluşu sebebiyle, bu tür eteklere kalem etek adı verilir.[1][2]
İçindekiler
1 Tarz
2 Tarihçe
3 Giyilirlik
4 Kaynakça
Tarz
Kalem etekler, hem ekip elbiselerle uyumlu şekilde giyilebilirken sıklıkla ayrı kıyafetlerle birleştirilerek de giyilebilir. Bu eteğin dar kesimi, eteği giyen kişilerin hareket yeteneğini sınırlandırabilir. Bu yüzden kalem eteklerin gerisinde sıklıkla yırtmaç kullanılır. Daha nadir olarak bu yırtmaç eteğin yan tarafında da bulunabilir. Bazen, yırtmacın yerine teni daha az gösteren kıvrımdan (pili) da yararlanılabilir.
Kalem etekler, sırf çorap yahut taytın üstüne çoğu zaman topuklu veya yüksek topuklu ayakkabılarla giyilir.[3] Arka dikişli çoraplar ise, 1950'lerin kalem etek modasını hatırlatmaktadır.[4]
Kalem etekler, resmî giyimin yanında gayriresmî birleşimlerle de giyilebilir. Bu etek tarzı 1960'lardaki moda akımlarıyla genç bir görünüm kazanmış, makosen ayakkabılarla bir tüm oluşturmuştur.
Tarihçe
İnce-dar eteklerin Batı modasındaki zamanı fazlaca eskidir. Kalem eteğin öncülü I. Dünya Savaşı yıllarında Rus balesinden esinlenilerek ortaya çıkan geçici bir moda olan köstekli eteklerdir. Dar ve uzun bu etekler ciddi anlamda, kullanıcılarının yürüyüş zorluğu çekmesine neden olmuştur.
Klasik çağdaş kalem eteği dünyaya tanıtan kişi Fransız tasarımcı Christian Dior'dur. Dior, 1954'teki güz-kış koleksiyonunda kalem eteği beğenirlerinin ilgisine sunmuştur.[5]
Kalem etek hızlı bir halde beğenilirlik bulmuş ve bilhassa resmî kıyafetlerin mühim parçalarından biri hâline gelmiştir. Bunda Soğuk Savaş ve II. Dünya Savaşı nedeniyle, ekonomik zorlukların artması cevabında kumaş fiyatlarının da bu durumdan etkilenmesi önemli bir etmendir. Kumaştan tutum edilen bu etekler, kadın zevkinin daha ekonomik ve estetik tasarımlara yönelmesini beraberinde getirmiştir.[6]
Giyilirlik
Kalem etekler gevşek eteklerden farklı olarak, kullanıcının hareketleri ve duruşunu etkilemektedir. Bu nedenle, kalem etek giyinenlerin daha fazlaca kısa adımlar tercih etmiş olduğu; araçlara biniş veya araçlardan iniş esnasında zorluklar yaşamış olduğu görülmektedir. Yine oturuş sırasında, ayakların birbirine yakın olması gerekmektedir.
Merdivene tırmanma ve bisiklet sürme şeklinde etkinliklerin kalem etekle yapılması çok zor olsa gerek. Ancak, kalem etek hava sirkülasyonunu engellediği için diğer eteklere oranla daha sıcak olup, aynı nedenden dolayı rüzgâr etkisiyle hareketlenme olasılığı daha düşüktür.[7]
Kalem etekle yürürken yaşanan zorluğu aşmak için tasarımcılar, eteğin daha oldukça arka tarafında ivme pilisi veya yırtmaç yerleştirmektedir.
Kokteyl elbisesi bir kıyafet türüdür.[1] Bu ergonomik ve modaya müsait elbise 1920'lerde ilerici elit bayanlar için popüler bir üniforma haline geldi ve kokteyl partisi amacıyla tasarlandı. Başlangıçta Amerika'de gece elbisesinin yasak edilmesi süresinde çıktı. Bu giysi ile Amerika'de popüler Charleston dansı yapılmış oldu.
Kokteyl elbisesi topuklu ayakkabı, el çantası ve başka aksesuarlarla giyilir.[2][3] Şu anda, kokteyl elbisesi, kurumsal etkinlikler, aile etkinlikleri, partiler için resmi kıyafet yönetmeliğinin ayrılmaz bir parçasıdır.[4]
Yelek kazak kolsuz, kazak benzerli örme kumaş türüdür. 20. Yüzyılda, bilhassa 1970'lerde Birleşik Krallık'ta popülerdi ve bu yüzyılda yine popülerliği artırdı.[1]
En yaygın kazak şekillerinden bazıları "V yaka" ve tişört yakasına benzeyen bisiklet yaka şeklindedir.[2]
Yay elbisesi, sıcak havalarda giyilmesi amaçlanan bir elbisedir. Tipik olarak, hafifçe bir kumaşta, en sık pamuklu ve genellikle gevşek oturan gayriresmî veya gündelik bir elbisedir. Kolsuz bir giysi, çoğu zaman geniş bir boyun çizgisi ve ince omuz askılıdır. Bir sundress tipik olarak bir üst katman olmadan giyilir ve tipik olarak bir bluz, kazak veya tişört üzerine giyilmez.[1]
Bunlar, arka fermuarlar, yan fermuarlar, ön düğmeler, arka düğmeler, arka bağlar, kazak veya diğer kapatma stilleri dahil olmak suretiyle çeşitli kapatma tiplerini kullanabilir.
Trençkot su geçirmez, pamuklu gabardin matkabı, deri yada poplinden yapılan bir ceket çeşididir. Genellikle çıkarılabilir ısı yalıtımı astarı, reglan kılıfları vardır.[1] Geleneksel olarak, 10 ön düğmeli kruvaze ve geniş yakaları, düğmeyi kapatan cepleri vardır. Bir trençkotun geleneksel rengi haki idi, ancak yeni versiyonlar birçok renkte geliyor.[2]
Tek parça mayo, mayo türüdür. Denizde veya havuzda yüzerken, sutopu oynarken yada bronzlaşma zamanı giyilir.[1] Bugün, tek parça mayo, genellikle sırt yada üst göğüs hariç, gövdeyi kaplayan bir giysidir. İki parçalı mayo, lingerie ve bikininin popülaritesinden ilkin, neredeyse bütün kadın mayoları kullanıcının gövdesini tamamen kaplıyordu.[2]